Söylediklerinizi duyurmak için kimseyi kolundan tutmayınız ; zira insanlar sizi dinlemeye arzulu değillerse, onları tutacak yerde çenenizi tutmanız daha hayırlıdır.-- chesterfield
bilirsin kırılır bazen dilin pelesenki azar öfke susar susku düşer gardı yere ucundadır ama düşmez kahrolası _hadi bir daha düşün, gitme_ tehcire dümen kırar mecburen hicret sevi kırık sevi yaralı şimdi gururun istemsiz lokavt hali!
( ll )
kırıklar batarken ayaklarına canın acıyordur diyemesen de seviyorsundur hâlâ...
bilirsin bu gibi durumlarda kal demek git demekten daha zordur nedense...
( lll )
oysa seviler ; yorumsuz bir kesinlikle yazılmıştır her hâlukarda ve beklentisiz aşk fedakarlık kadar, tahammül edebilmek elmayı, sapıyla kabuğuyla hatta kurduyla elma sayabilmektir!
( lV )
an gelir farkedersin artık sevi yorumlara gebedir sende hata ben sen dedim, dedin dediler...
fedakarlık giderek güdükleşirken tahammül yanına ekler (süz/lük) eklemektedir oysa sevmek, kızmak yerine anlayabilmek sen ol! yerine o olabilmektir ne kadar göğsünü ısırsa da bebek ak sütü kızıl kandan ayırmak ve ne sütten ne şefkatten mahrum etmektir!
sevmek ; an ne getirirse gözlükleriyle bakmak değil anne olabilmektir!
zaten; sevdaları öldüren zaman da değildir,düşman da tahammüle sonradan ilave o eklerdir!
( V )
sırtına yüklediğin yükle dağı aşmak değil dağı sırtında taşıyabilmektir her şeye rağmen -ölüm de dahil- ve hiç bir boyuna, boyun eğmeksizin sevebilmektir Tahir ile Zühre örneğin!
yani; tek yürekte t e k y ü r e k olabilmektir!
ToprağınSesi
.
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
susku:Az konuşma, susma, sükût anlamını taşıyor.Bu durumda '' susar susma '' anlamı çıkıyor ki; hatalı.
*- tehcir ile hicretin de aynı dizede kullanımı yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir kanısındayım.Göç ettirme ve göç anlamları okuyucuyu farklı düşünmeye sürükleme ihitmali yüksek iki anlamdaş kelime.
*- güdükleşmek ifadesini de pek şiirsel bulmadığımı ifade etmeliyim.
Aracısız algılanmalı şiir.Eylemin içinde biçimlenmeli şiirsellik.Şiirsel eylem olarak değerlendirdiğim bu yazınınızın, ritm sağlayacak araçlara ihtiyacı var.Yani; şiirin yaratıcı gücü olarak ifade ettiğimiz düşsel eyleme.Şiir yapıttır. Eylemin ve bu eyleme bağlı içeriğin yüksek olması gerekir.
Şiirin geçirdiği evrelerde, ulus, dil, din, dönem gibi bazı etkenler kategorilere ayrılarak belirli bir şema düzenlenmiştir. Çünkü kimi zaman eserler arası red mevcuttur.Tekniğin önemi tam da bu noktada önem kazanmaktadır.Malzemeleri dönüştürmek yalnızca şaire özgüdür ve bu özgünlük şiirselliğin kapısıdır.
Sözcüklerden özgürlüğünü alamamış hiçbir şiir, şiirsel olarak değerlendirilemez.elbette bu söylediğim şahsî bir değerlendirmedir.Fakat sayfanızda okuduğum şiirsel eylemin, kimi dizelerde başarısızlığa uğruyor olması, sizce rengi olmadığı anlşamına gelmez.
Bir çok şiirinizde dilin aynı oranda kullanılıyor olması, şairin armonisinin kendi kuramlarınca işlediğinin bir göstergesidir. Fakat, sözcüklerin bu denli sıkıştırılmış, zorlanmış olması daha sonraki zamanlarda şiirin varlık sorununa engel teşkil edebilir.
Daha iyi şiirlerinizi okuyabileceğimizi düşünüyor ve tebrik ediyorum.
Peki değerli arkadaşım ama şu var; bu şiir zaten paylaşılmış ve benden çıkmış.
Şu an sizin siz olsanız nasıl bir değişim yapardınız. Hangi yerlerini nasıl yazarıdnız. Bir daha ki yazdıklarımda kesinlikle dikkate alırdım. mesela bir dostum beni çok İŞTE ,BİR kullandığım yönünde uyardı. baktım hakikatten öyle ve şimdi mümkün olduğunca kullanmıyorum. Artı hiç bir şiir mükmemel olmaz zaten . ki; benim yazdıklarım şiir bile değil karalamadır. Ve bir gün şiir olacaklarsa olması gerektiği gibi olmalılar ve bunda da her okurun katkısı olsa fena mı olur. Benim konuya ve şiire bakışım bu.Ama sizin bakışınıza ve fikirlerinize de elbette saygı duyarım...
Serhat Bey, şiirin şairi sizsiniz.Ben size anlamdaş kelimeler olduğunu söylüyorum.Siz anlamdaş kelimeler yerine başka kelimeler seçebilirsiniz. Fakat; ben kendimce kelime örneklemesi yaptığım vakit hata ederim. Neden mi?
Şair sizsiniz de ondan.Sizin duygu ve düşüncenizi benim ifade etmem yanlış olur.Siz de benim şiirim için aynı şeyi yapsanız, hata edersiniz.Farklıyız.Dilimiz, kurgumuz, analitiğimiz, düşüncemiz, lûgatımız farklı.Ben bütün bu aktarımlardan sonra şöyle yazınız deme hakkına sahip değilim.
Benim kullanacağım bir kelimenin sizin şiirinizde eğreti durma ihtimali %99'dur.Tıpkı suyun kaynaması ve buharlaşması hali gibi. Elbette sizi de anlıyorum.Çünkü siz yaptığınız yorum/eleştirilerde önermeler kullanıyorsunuz.Önermeler üslûbum değildir efendim.Sırf bu sebeple bile olsa, eksikliği dile getiririm fakat yön tayin etmem.Edemem.
Değerli arkadaşım öncelikle hoş gelmiş şeref vermişsiniz.
Fakat ben rica edeceğim ki; hem ben hem de diğer okurlara örnek olması açısından, olmamış dediğiniz yerleri ''böyle olması gerekirdi , böyle olsa daha iyi olurdu'' diyerek yani örnekleseniz daha açıklayıcı olmaz mıydınız?
Mesela aracısız algılanmalı demişsiniz; buna bir örnek verseniz çok iyi bir katılım olurdu. Tenkit bu şekilde olursa daha yararlı olur...
biraz daha vaktinizi ve emeğinizi alır belki ama ben en azından o eksikliklerin olması gerekirdi halini öğrenmiş bilgilenmiş olurdum... Bekliyorum efendim
Peki değerli arkadaşım ama şu var; bu şiir zaten paylaşılmış ve benden çıkmış.
Şu an sizin siz olsanız nasıl bir değişim yapardınız. Hangi yerlerini nasıl yazarıdnız. Bir daha ki yazdıklarımda kesinlikle dikkate alırdım. mesela bir dostum beni çok İŞTE ,BİR kullandığım yönünde uyardı. baktım hakikatten öyle ve şimdi mümkün olduğunca kullanmıyorum. Artı hiç bir şiir mükmemel olmaz zaten . ki; benim yazdıklarım şiir bile değil karalamadır. Ve bir gün şiir olacaklarsa olması gerektiği gibi olmalılar ve bunda da her okurun katkısı olsa fena mı olur. Benim konuya ve şiire bakışım bu.Ama sizin bakışınıza ve fikirlerinize de elbette saygı duyarım...
Serhat Bey, şiirin şairi sizsiniz.Ben size anlamdaş kelimeler olduğunu söylüyorum.Siz anlamdaş kelimeler yerine başka kelimeler seçebilirsiniz. Fakat; ben kendimce kelime örneklemesi yaptığım vakit hata ederim. Neden mi?
Şair sizsiniz de ondan.Sizin duygu ve düşüncenizi benim ifade etmem yanlış olur.Siz de benim şiirim için aynı şeyi yapsanız, hata edersiniz.Farklıyız.Dilimiz, kurgumuz, analitiğimiz, düşüncemiz, lûgatımız farklı.Ben bütün bu aktarımlardan sonra şöyle yazınız deme hakkına sahip değilim.
Benim kullanacağım bir kelimenin sizin şiirinizde eğreti durma ihtimali %99'dur.Tıpkı suyun kaynaması ve buharlaşması hali gibi. Elbette sizi de anlıyorum.Çünkü siz yaptığınız yorum/eleştirilerde önermeler kullanıyorsunuz.Önermeler üslûbum değildir efendim.Sırf bu sebeple bile olsa, eksikliği dile getiririm fakat yön tayin etmem.Edemem.
Değerli arkadaşım öncelikle hoş gelmiş şeref vermişsiniz.
Fakat ben rica edeceğim ki; hem ben hem de diğer okurlara örnek olması açısından, olmamış dediğiniz yerleri ''böyle olması gerekirdi , böyle olsa daha iyi olurdu'' diyerek yani örnekleseniz daha açıklayıcı olmaz mıydınız?
Mesela aracısız algılanmalı demişsiniz; buna bir örnek verseniz çok iyi bir katılım olurdu. Tenkit bu şekilde olursa daha yararlı olur...
biraz daha vaktinizi ve emeğinizi alır belki ama ben en azından o eksikliklerin olması gerekirdi halini öğrenmiş bilgilenmiş olurdum... Bekliyorum efendim
Her ne kadar yansa da canın, ne sütten ne şevkatten mahrum etmemek! İşte bak onun nesli tükendi usta. Durum öyle gösteriyor ki, bu hâl yalnız anneliğe mahsus. Olur da bir arkeolojik kazıda çıkarsa karşına, bizleri de habersiz bırakma. Şiir mi? Ona laf yok, her zamanki eşsiz tadında, gönülden kutladım.
“tahammül yanına ekler (süz/lük) eklemektedir” yerine “tahammül yanına OLUMSUZ ekler eklemektedir” denilebilirdi. O zaman parantez içindeki açıklamaya gerek kalmaz, şiir orada sekmezdi.
“ne kadar göğsünü ısırsa da bebek” değil, “ne kadar MEMEYİ ısırsa da bebek” olmalıydı. GÖĞÜS, o eylem için çok geniş bir alan.
“ne sütten ne şefkatten mahrum etmemektir!” değil, “ne sütten ne şefkatten mahrum ETMEKTİR!” olmalıydı.
-ölümde dahil- Süregelen anlama göre, DE eki aitlik eki olamayacağından DAHİ anlamındadır ve bitişik yazılmamalıdır.
Genelde iyi yazılmış, iddialı, kişisel gelişim konusunda DİDAKTİK bir şiirdir.
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte Yani yürekte, yürekte sevgilim yürekte.. (N. H)
üstadın bu şiirini zaten çok severdim
şimdi sizin şiirde de sevgiyi anlatımı çok güzel gördüm
Tek yürekte tek olabilmek, şiirin çatısı sanırım bu duygu üzerine kurulmuş. Temadaki bütünlük anlatımdaki maharet oldukça etkili severek okudum. Ancak "pelesenki"cümle içerisinde kullanıldığı için yumuşak olması kanaatı taşıyorum yanılmışta olabilirim "pelesengi"
öncelikle teveccühünüzden ötürü teşekkür ederim Jale Hanım.. inanın onu hiç düşünmedim bile el alışkanlığı olsa peşesenki yazdım ama zannımca böyledir şimdi bakıp size döneceğim hemen ..işte okur böyle olmalı bir dikkatiniz sayesinde bir bilgiye ulaşmış olacağım hem ben hem de buna göz değdiren tüm okurlar...
öncelikle teveccühünüzden ötürü teşekkür ederim Jale Hanım.. inanın onu hiç düşünmedim bile el alışkanlığı olsa peşesenki yazdım ama zannımca böyledir şimdi bakıp size döneceğim hemen ..işte okur böyle olmalı bir dikkatiniz sayesinde bir bilgiye ulaşmış olacağım hem ben hem de buna göz değdiren tüm okurlar...
Birincileri eseri meydana getirir anlatmazlar. Suret ve tasvir bol bir çalışma Akli değil, hissi boyutlu bir suret... Bazı anlarda imge denizine düşmüş gibiyim. Bu kadar neşriyat kendi içinde entellektüel bir bütünlüğü yakalamaya çalışmış. Ki, bunu bazı bölümlerde başardığıda yadsınamaz.
Bir aşk'ın hikayeleştirilmesi gibi ,öğretmen edasında okuyucuya kendi rol modelleri ile anlatmaya çalışmış. Bu örnekler çoğaltılbilir. Hele ki, konu aşkın yaşanış biçimi ve halleri olunca pek çok tanıma gebe bir bakış açısı getirilebilir. Görsel ve işitsel hayal aleminde seyreden şair, ifadesini gerçeklik üzerinden, dünyevi bilginin açıklayıcılığı ile pekiştirmiş. Şiirin sonunda gördüğümüz benzetme Tahir ve Zümre benzetmesi yitirilmiş asılların yankısını duymak yada resmetmek gibi...
İçerik adına bir kaç şey söylemek gerekirse; yine aşkta en çok yapmak zorunda olduğumuz, aslında çıkar amaclı bir kullanım. Fedakarlık var ise işin içinde orada işkence başlar. Senin için saçını süpürge ettim vs varsayılarla bir aşk diyaloga başlıyorsa artık orda işkence vardır. Mülkiyet kavgası...
Buradakı fedakarlığı bir kaç boyutta ele almış. Birisi mülkiyet sevgisi annenin evladına olan sevgisi, mülkiyeti sürdürme sevgisi. Bu sevgi; sadece muhtaç olmanın, savunmasızlıgın dayattıgı annelik iç güdüsünün dogal getirisi iken. Belirli bir yaştan sonra aynı sevgiyı goremıyoruz. Bence burada farklı bir örneklem sunulsa daha iyiydi en azından tek yürekte çarpacak kadar.
Şiirin son kıtasında şairin o vecd haline ulaştığını görüyoruz. Sevmenin kendinden bir vazgeçişde olabileceği dahilinde açıklamasıyla inceliki bir hakikat göndermesi yaşanıyor. Asıl soru neden aşkın büyüklüğü için ölüm bir ispat hükmü olarak önümüze konulmaktadır. Dah fazla uzatıp sayfanın ahenginide saygısızık etmek istemiyorum.
Şiire bütünden bakınca, Akustiği güzel, ritmi uyumlu, derdini kendi bakış açısından anlatabilmiş bir çalışma. Ama şairin daha iyilerini yada yüreğimizi köpürteceğine an inancımızla, emeğine sağlık diyorum.
li_la ben yalancı duygularla hiç yazamam şiir... en azından inanmadıklarımla.
evet zamanımızda hayli yozlaştı ve yıprandı bu duygu. buna bir sürü gerekçe sayılabilir ama ben şunu bilir şunu söylerim, seven her şeye katlanır!
of püf ef diyorsa biri bence sevmiyordur. sadece laf kalabalığıdır ağzındaki sevmek başka bir şeydir ve o daha tanımamıştır. çünkü onun tek rengi mavidir her şey en berbat durum çözülebilirdir.. kolay mıdır değildir elbet ama sevmek de herkese uyar değildir zaten ... ve bir tezim daha var önce insan olmasını beceremeyenler ilkel benliklerini törpüleyemeyenler beceremez bunu ki; sevmek tek kürekli bir kayıkla yol almaktır. bazen bir nehirde bazen bir okyanusta ...
nihayetinde sevmek bir mucizedir ve mucizeler imkansız değildir sadece biraz zaman alır.... teşekkler ilgin ve okurluğun için ...
li_la ben yalancı duygularla hiç yazamam şiir... en azından inanmadıklarımla.
evet zamanımızda hayli yozlaştı ve yıprandı bu duygu. buna bir sürü gerekçe sayılabilir ama ben şunu bilir şunu söylerim, seven her şeye katlanır!
of püf ef diyorsa biri bence sevmiyordur. sadece laf kalabalığıdır ağzındaki sevmek başka bir şeydir ve o daha tanımamıştır. çünkü onun tek rengi mavidir her şey en berbat durum çözülebilirdir.. kolay mıdır değildir elbet ama sevmek de herkese uyar değildir zaten ... ve bir tezim daha var önce insan olmasını beceremeyenler ilkel benliklerini törpüleyemeyenler beceremez bunu ki; sevmek tek kürekli bir kayıkla yol almaktır. bazen bir nehirde bazen bir okyanusta ...
nihayetinde sevmek bir mucizedir ve mucizeler imkansız değildir sadece biraz zaman alır.... teşekkler ilgin ve okurluğun için ...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.