büyümek...senin saçların bahar/ benimkiler kuz ancak ağladığında mavi bakan kara gözlü bir kentin tam göbeğinde istesen/ güz gibi geçinip giderdik biz ayaklarımızın ucunda deniz kalbimizde palazlanan bir çocuk sevda; kentin hissiyatına bütünüyle giz. geceleri tiril tiril bir hüzün geçirirdim ağlar/ ağarırdı sırtımdaki eski mevsimler dokununca/ bir köy evinin kerpiç duvarları gibi serin ellerin; iki yürek/ tek beden üşüyüp büzüşürdük biz alnımızda asi rüzgar dişlerimizin arasında gecikmiş inat sevişir ısınırdık kentten izinsiz. sana aryalar dinletirdim/ sen sus... gözlerin zaten içli iki sevda türküsü anadolunun en ela anadolunun en ücra yöresiyle bakardın dilini yutardı kent/ başını öne eğer ortaklık ederdi susuzluğumuza arsız dalgalar/ yurtsuz martılar/ metruk takalar ve nasırlı ellerinden balıkçıların... yemsiz oltalar çekilirdi birer birer; hazırlanırdı kıyısı yatağın ten tuzlu tuzlu ince kum aşk fitili tutuşturulmuş mum sahil ben/ sahil sen o dakikadan sonra sahil/ mecburen dilsiz. sen bir şiire otururdun gece olunca huysuz olurdun şiir diline oturunca üstüme çekerdim bitmemiş mısraları uyur gibi yapardım; kirpiğimin ucunda kırptığım an bitiverecek bir rüya... huyunu bildiğimden kıpırtısız sanırdın gülerdim içimden/ içim gülerdi biterdi şiir/ rüyam ağlardı istesen rüyalarıma ilişirdin istesem şiirlerine ilişirdim istesek birbirimize ilişip büyürdük biz. ve zaman... gözlerimizin önünde boy atan bir evlat kadar sessiz. JD |
Kusursuz...
Şiir olup dile gelmek bu olsa gerek...
USTALIĞINIZA ve SANATINIZA
SAYGIM SEVGİM HER DAİM