DERSİMİZ, İNSAN OLMAK
varsa içinde hala körüğü alttan pompalanan bir öfke
bir ozanın sazına ver yüreğini, onu dinle önce sonra sıra sana gelsin istediğini söylersin gönlünce. uzaktaki sevgililer ve ölüp gidenler üzerine ve insanlık, içinden başka ne gelirse insanlığının söylersin onları da o zaman, dilinin döndüğünce. sonra sazını asarsın odanın kireç badanalı duvarına ilk öğrendiğin türkünün sözlerini yazarsın yanına kurşunun yerini kurşun kalem almıştır artık iç cebinde. ve yeni tattığın bir başka heyecan, göz kırpar yüreğinde göreceksin bak düşlerinin rengi birden nasıl değişecek ilk yarınında yeni kimliğinle, güneş üzerine nasıl dökülecek. gülümseyerek uyanacaksın belki farkında bile olmadan çocukluğunu arayacaksın yanı başında yüzünde çiller olan ve içerden demli çay kokusu gibi sıcaklığı gelen bir kadın. işte güzel insan sana anlatılan bunlardı, hiç anlamadığın yaşamasını bilmek, bunu düşün, bir insanı öldürmeden önce kaldıysa içinde hala körüğü alttan pompalanan bir öfke. Cevat Çeştepe eski tarihli bir çalışma ... |