yağmur suyu
sen yoluna sür çek abbas
ben seyr-u süluk yolcusuyum kuşandım yokluğumu aşkımın yolcusuyum menzilimin hakkı için cilâladım bakir gözlerimin dibini buz mavisi kalbim yağmur suyundan el-ayaklarım soluklanacağım kâh uzak kâh yakın esrik kehribar kekik bir dağda haritam doğu kuşlarının izleri ustazım rüyamda çırpınan üç kanat saçılmış soluma böcekbaşları ve çıplak başak kusarım aktıkça cehennem irinleri uyanırım kasıklarımda ölü karadul artığı horasan horozu’nun erimeden çapağı arınmadan yapışkanotu açmadan kahve çiçeği inmez ayalarım sabah yelinden kaç kez öldüm kaç kez dirildim bilmem lâkin Tanrım sen bilirsin hesabını gönül gençyılmaz |