Okuduğunuz şiir 14.8.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Şair dediğin
hakkını verebilmekti kalemin utandırmadan yüzünü kağıdın dizeler yazabilmekti edebi(ha)yattan en onurlu cümleleri sarf edip şerefini yere düşürmemekti şairin marifeti...
ihanete uğratmadan tek harfi göğsünde taşıyabilmekti sadakatin yükünü...
fikrinden olmayanı defetmek değildi sevmek bağrına basabilmekti sövmeden ve tükürmeden hiç bir ırkın soyuna el uzatabilmekti hakikat...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şair dediğin şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şair dediğin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hocam sizin şiirleri her okuyuşumda kendimde pencereyi açacak gücü daha çok buluyorum. Kelimeler halay çekiyor ve sizsiniz halay başı... Kutlarım, her daim saygı ve sevgi.
sartre: "insanların yalınayak dolaştığı bir ülkede yazarın görevi roman yazmak değil, ayakkabı yapmaktır." diyor. sevgili dostum, şair de böyle olmalı değil mi?
Sonunu getirmek istemezcesine yazılmış satırlar olarak hissettim , bu mısraları hakikatin anT ' a dönüşmesi , yürek meselesi gibi ... Kaleminiz daim olsun sayın şiir dostu ...
hakkını verebilmekti kalemin utandırmadan yüzünü kağıdın dizeler yazabilmekti edebi(ha)yattan en onurlu cümleleri sarf edip şerefini yere düşürmemekti şairin marifeti...
ihanete uğratmadan tek harfi göğsünde taşıyabilmekti sadakatin yükünü...
fikrinden olmayanı defetmek değildi sevmek bağrına basabilmekti sövmeden ve tükürmeden hiç bir ırkın soyuna el uzatabilmekti hakikat...
siyahı yermeden beyazı övmekti aslolan…
bütün hüner renklerin cazibesine saygıyla eğilmekti hoşgörüyü çiğnetmeden ayaklar altında her satırda sevgiyi anlatabilmekti halkına
şiir dediğin! yalnızca meşkten ibaret değildi kafiyesi
arsızlığın lüzumu yoktu yokluk içinde umut ararken kimsesizlik ve çaresizlik pusu kurmuşken yollara peşine düşülmezdi ne aşk’ın, ne de sevda’nın
rezil-i rüsva etmeden duyguları noktaya fırsat vermeli küstürmeden kağıdı, kalemi ve inkar etmeden hiçbir milletin kelamını...
-cansız bedenime örtüyorum bereketli harflerinizi/şiirlerinizle yeşersin diye ruhum…-
Cömert Yılmaz
Sevgili Cömert Yılmaz Bey ,
<<Şair Dediğin>> benim nezdimde çok önemli bir deyim görünümünde ve insana güven veriyor. Baştan sona kadar bir iki defa okudum ve okudukça da ne kadar önemli noktalara temas ederek,bizlere unutulmaz mesajlar ve dersler vermiş olduğunuzu gördüm. Maliiftiharla bütün yazdıklarınıza katılmamak mümkün değil. Sizi, en kalbi sevgilerimle hem şiir alanında ve hem de Yöneticilik alanında kutluyor, başarılar diliyorum. Fazla bir kritik ve yorum yapmayacağım. Yalnız Sizden bir istirhamım olacak. Sizin yazdığınız bu muhteşem şiirinizle - Durak Yiğit'in (batu_41) <<Çektiğimiz Nedir Sizden Vicdansız>> adlı şiirini yan yana getirip, karşılaştırmanız olacaktır ve de bir Yönetici olarak kanaatinizi ve yorumunuzu bilmek isterim...
YENİ YILINIZI KUTLAR - NİCE MUTLU,HUZURLU VE BARIŞ DOLU ,SAĞLIKLI YILLARA AİLECE KAVUŞMANIZI TEMENNİ EDERİM.
fikrinden olmayanı defetmek değildi sevmek bağrına basabilmekti sövmeden ve tükürmeden hiç bir ırkın soyuna el uzatabilmekti hakikat... ********************* HAKİKAT HAKİKAT BAŞARINIZ DAİMİ OLSUN KAT KAT
ve şiir ; analamını anlamsızlaştıran betimleme denizinde dibe vurmak olmamalıydı. ensesinden ter akarken kalemin beleşi ögrenmemeliydi. Attığını vuran gözü pek fikrini sorgulayacak kadar yürekli vee bir anne gibi şefkatli olmalıydı...hüzün şairi
hakkını verebilmekti kalemin utandırmadan yüzünü kağıdın dizeler yazabilmekti edebi(ha)yattan en onurlu cümleleri sarf edip şerefini yere düşürmemekti şairin marifeti...
ihanete uğratmadan tek harfi göğsünde taşıyabilmekti sadakatin yükünü...
fikrinden olmayanı defetmek değildi sevmek bağrına basabilmekti sövmeden ve tükürmeden hiç bir ırkın soyuna el uzatabilmekti hakikat...
siyahı yermeden beyazı övmekti aslolan…
bütün hüner renklerin cazibesine saygıyla eğilmekti hoşgörüyü çiğnetmeden ayaklar altında her satırda sevgiyi anlatabilmekti halkına
şiir dediğin! yalnızca meşkten ibaret değildi kafiyesi
arsızlığın lüzumu yoktu yokluk içinde umut ararken kimsesizlik ve çaresizlik pusu kurmuşken yollara peşine düşülmezdi ne aşk’ın, ne de sevda’nın
rezil-i rüsva etmeden duyguları noktaya fırsat vermeli küstürmeden kağıdı, kalemi ve inkar etmeden hiçbir milletin kelamını...
-cansız bedenime örtüyorum bereketli harflerinizi/şiirlerinizle yeşersin diye ruhum…- günün tüm güzelliği kuçak dolusı sevdiler şair dediğin güçlü kaleme sevgilerimle benden efendim fevkaledenin fefkinde bir şiirokudum alkışlıyorum sizi ve kaleminizi sayğılar efendim.
Geç kalmışlığımın hüznüyle geldim sayfana sevgili Cömert. Kalemine, yüreğine her zaman yakışır o kurdele.
Aslında o şiir bir portreyi yansıtmış. Olması gereken. Yerinde, zamanında yapılması gereken. Özüyle sözü buluşmuştu. Yazan kalem değerliydi, şiir de değerliydi..
güzel bir şiir okudum geç saatte olsa da ve ders alınması gereken çok önemli ifadeler vardı,ben şahsen kendi payıma düşeni alıp gidiyorum düşünceler ufkuna, teşekkürler değerli şairim,tebriklerim çokça..kutlarım" günün şiiri" ve " şairi"ni yâni sizi efendim...saygımla,selamlar...
oktayzerrin tarafından 8/21/2010 4:13:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
Hepsine harfiyen katılıyorum. Kendimi de sorguladım epeyce şimdi. Bir olumsuzlukla karşılaşıldığında daha sakin ve olgun olabilmeli diye. Ama haksızlığa karşı da gürlüyor insan işte bazen. Çok güzel mesajlar vardı. Hiç incitmeden, nezih. Son okuduğum şiir seninki olsun çıkmadan önce. Tebrik ediyorum değerli kardeşimi, engin bir yüreğin var, çoğu biz büyüklerde olmayan. Allah önündeki her engeli aşmayı nasip etsin sana. Bana da azcıkta olsa bir uyku sevgisi versin:)) Yatmaya gitme fikrini düşürken oflayıp, pufluyorum, hiç sevmiyorum kafayı koyup da uyumayı, n'olacak halim bilmem:)) Selam ve sevgilerle...
utandırmadan yüzünü kağıdın dizeler yazabilmekti edebi(ha)yattan " edebi hayattan.." BELKİ ÖRJİNALLİĞİ BOZULACAK AMA BÖYLE YAZMA İHTİYACI DUYDUM(BAĞIŞLA)..BAŞLI BAŞINA YORUM GEREKTİREN SÖZCÜKTÜ..ÇOK ÇOK GÜZEL VEDE ANLAMLIYDI...YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN..KUTLUYORUM
ne kağıdı, ne kalemi küstürmemek sanat adına yapılan hep iyiye, hep yeşertmeye, hep büyütmeye yönelik olmalı ki sanat sadece insan için olduğuna göre...
baştan sonra her hali ile ruha dolan bir şiir CÖMERT, sözcüklere ruh katabilen, mısralar ile dünyayı çevreleyebilen bir kalem
"İnsan dediğin buğday tarlası gibi olmalı Esti mi rüzgar bir değil milyonlar için esmeli Bir tek meyve veren dalı kesmeli İnsan dediğin derya misali Üstünde milyonlarca dalga İçinde kıyametler kopmalı İnsan dediğin derya misali Uçsuz bucaksız olmalı." Bedri Rahmi (Sevda Üstüne)
Serbest vezinli didaktik şiir türüne örnektir yukarıdaki dizelerin alındığı şiir... ben de çok beğenirim... Yukarıdaki şiir serbest vezinlidir ancak "tekrar"larla ve iç seslerle (ç-n-l) ritmini bulur... akıcı bir ritmi vardır.
Seslenişi/söyleyişi öğretici üsluba dayandırsa da aslında bir "istek-dilek-umut" şiiridir bu şiir.
anlam açısından değerlendirirsek; enine ve boyuna bir derinliği, bir derya büyüklüğünü yakalayabilir insan... bireyi toplumla buluşturup birleştiren bir tavrı ve misyonu vardır bu şiirin...
ses ve anlam ölçeklerini geçtikten sonra bir de duygu ölçeğine bakalım; Bedri Rahmi yazmadan evvel yazacağını yaşayan/olmuş biridir. Öyle olduğu için ses ve anlam skalasını tamamlayan derin bir duygu skalasına sahiptir.
"bütün kitapları yaklamı/sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır" derken sevdayı ciddi boyutlarda deneyimlemiş biri olarak aynı zamanda diğerlerinin yazdıklarını okumuştur. Ve şiirin diğer teması "insan olmak" eylemini de kendince gerçekleştirmiş/olmmuş birisidir...
Olduğu ve bildiği temaları şiirinde dile getirmiştir yani... ülkesine göre büyük sanatçı olmasına rağmen kendini sanatçı olarak lanse etmemiş ve bu özelliğini bildiği konular içine almamıştır... eğer kendini şair kabul etseydi, dizeleri şöyle olurdu muhtemelen;
"şair dediğin derya misali olmalı" demek ki B.Rahmi şair değilmiş kendince...
Yukarıdaki dilin sadeliğini ve dilin nasıl kullanıldığını, Türkçenin üst düzeyde kullanımı ile nasıl etkili hale geldiğini görüyor musunuz?
Bedri Rahmi, hem insandı hem sevdayı bilen bir insandı... duyguları vardı, düşünceleri de... peki ne yapmalıydı da içindeki bu varsıllığı dışarıya aktarabilsin, içindeki bu ateşten kurtulabilsindi?
TÜRK DİLİNİ iyi bilip uygulayarak... bu nasıl olacak?... ÇOK OKUYARAK ve ÖZÜMSEYEREK...
Bir şey okumuştum şiire ilk başladığım yıllarda; birileri öğüt yazmıştı (ben öğütleri ve poetika kitaplarını mutlaka okurum) Diyordu ki; eğer şiir yazmayı kafaya koyduysan, mutlaka bir iki gerçek dost edin sana bu konuda doğruyu söyleyecek... şakşakçılara kulağını tıka...sana sadık ve bu konuda BİLGİLİ bir iki dostunu yanına al ve sağa sola bakmadan ileri yürü...
Bu öğüt kulağımda küpedir...
Şiir zahmetli bir yoldur... başladığımdan beri her gün vazmeçmeye yeltenirim ama olmaz bir türlü... başkaları bana şiirden vazgeçmemi sağlayacak yüzlerce saldırı yapmıştır ve yapar, umurumda bile olmaz... ama ben kendime çok saldırırım, kendimi yıldırırım... kendimi şiirden vazgeçirmek için kendi moralimi çok bozarım...
Şunu gördüm ki moral bozuldukça sağlam insan daha dik yürüyor... öldürmeyen yara ömrü uzatıyor belki de...
Kutlama yapmayacağım elbette, siz anladınız... emeğinize teşekkürler...
FilizBedük tarafından 8/15/2010 4:45:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
FilizBedük tarafından 8/15/2010 4:48:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
fikrinden olmayanı defetmek değildi sevmek bağrına basabilmekti sövmeden ve tükürmeden hiç bir ırkın soyuna el uzatabilmekti hakikat...
siyahı yermeden beyazı övmekti aslolan…
bütün hüner renklerin cazibesine saygıyla eğilmekti hoşgörüyü çiğnetmeden ayaklar altında her satırda sevgiyi anlatabilmekti halkına
Cömert Yılmaz
Sevgili Cömert Yılmaz Kardeşim ,
Sizi , en içten duygularımla ve sevgilerimle kutlarım ve bu denli gerçek detaylı yürek eserlerinizin devamını dilerim. Günün şiiri olmakla çok büyük bir değer ihtiva eden şiiriniz ve bunu da seçici kurul olarak görüp, bizlere aksettiren kurula da teşekkür ederim. Evet, şair dediğin A-Z ye kadar ince eleyip,sık dokumalıdır. Neden derseniz , şairler ve şaireler kendilerine ait değillerdir. Onlar , bir dünya toplumunun şairleri ve şaireleridir. Bundan sonraki çalışmalarınızda da başarılarınızın devamını dilerim ve feyzlerinizden bilgilenmek isterim.
Sadece aşkla, meşki yazmamalı demiş üstadım toplumsal sorunlarıda kalem yazmalı ama yazarken şerefin, haysiyetin, onurun , namusun hakkıyla bürünmüş sevgi ve saygı mürekkebi olmalı demiş.Bir şair başka nasıl olabilir ki. Kısaca şair dediğin adam gibi adam olmalı demişsiniz. Ültimatom gibiydi aynı payına düşen hissesini alsın der gibi. Sağolun sayın üstadım her zaman ki çok değerli bir eser daha okudum yetkin kaleminizden. Teşekkür ederim paylaşımınız için. Başarınızı ve bu güzelliği kalben kutluyorum. Selam ve baki saygılarımla.
GERCEKTEN SIIR HARIKA VE CIFTE SECKIYI HAKETIMIS COK GUZELDI EMEGINIZE YUREGINIZE SAGLIK.SAIRIN DUYGULARINI VE HAYATINI ANLAN VE DERS NITELIGIDNE SIIR.TAM PUAN.YUREKTEN TEBRIKLER.
“Varsın seni ömrünce azabın kolu sarsın Şâir! Sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın” (Faruk Nafiz Çamlıbel)
Şair... Kelimelerin kollarında, duygu ile sarmalanmış uyuyan, yiğit ve erdemli bir çocuk… Dağ gibi bir yüreği, hardan sıcak sevdâsı vardır. Onu mecnûn sananlar anlamayanlardır.
Her şair bir âlemdir kendi dünyasında. Gözyaşı nergislerinden yetiştirdiği çiçekler kadar, kendi kurduğu gönül âlemi vardır. Belki ütopiktir ama hayalleri kadar gerçek düşleri vardır. Bir hamaldır şair o dünyada. Yanık aşk türkülerinin, bitimsiz duygularının gönüllü hamalı... İnşâ ettiği bir düzeni, kendi kurduğu bir pazarı vardır. Yüreğinden derdiği gülleri pazarlamaya çalışan bir tüccardır. Onun terazisi gül tartar, gönüller kadar hülyalı râyiha kokan al güller, beyaz güller. İpekten nârin elleri, nasırlı bir yüreği, ihtiyar bir köylü kadar yorgun ve erdemli bir kalbi vardır. O bir gönül efsânesidir. O, yangın yerinin avaz avaz çıkan şeydâ sesidir...
rezil-i rüsva etmeden duyguları noktaya fırsat vermeli küstürmeden kağıdı, kalemi ve inkar etmeden hiç bir milletin kelamını...
Kutlarım değerli şair adınızla müsemma cömertçe gerçekleri haykırmışsınız gönlünüze sağlık çok samimi buldum.Tüm şairlerimize ve şahsınıza sevgi ve selamlarımla.
hakkını verebilmekti kalemin utandırmadan yüzünü kağıdın dizeler yazabilmekti edebi(ha)yattan en onurlu cümleleri sarf edip şerefini yere düşürmemekti şairin marifeti...
ihanete uğratmadan tek harfi göğsünde taşıyabilmekti sadakatin yükünü...
merhaba usta kutlarım bu güzel şiirinizi o sizin dediğiniz şairler kaldı mı ortalıkta be usta üç gündür can şenliklerindeyim şiire can verdik az kaldı Can baba dirilecekti selam olsun Can baba diyarı datçadan gerçek ustaların ışığında aydınlanmak dileğiyle aşkal kalın
Şair dediğin aldı mı kalemi eline titretmesini bilmeli harfleri yerinden ve kıyametini kopartabilmeli kelimelerin...öyle ki iki kelime yan yana gelmeye korkmalı...
Şair dediğin üstü başı paramparça ya da çırılçıplak üşüyen sözlerine yorgan gibi örtmeli kendini gerekirse kendini bile çırılçıplak etmeli...( bu sözümü bir şiirinde de dile getirmiştim insanlara yönelik...şimdi kendi duygularımızda da farklı değil diye düşünüyorum )...
Şair dediğin saygı-sevgi dolu, duyarlı, bir karıncayı bile incitmeyecek kadar ince düşünceli, anlayışlı, hoş görülü ve her düşünceye açık, her rengi kendine gökkuşağı gibi sarıp sarmalayan, her dinden ya da ırktan ne olursa olsun her insanı bağrına basan ve kol kanat açan ve cesur yüreğini ortaya kayan, herkesle seve seve duygularını paylaşandır...
Şair dediğin senin gibi cömert, duy(g)u yüklü, duyarlı ve insanı insan gibi görüp,karşısındakini seven ve saygı duyandır Can Abim...
Daha çok edebiyat sitelerinde yazan çizen kalemlere konu olan bir kurgusu var Alanı dar ama dokusu çok hoş... Güzel betimlemeler var Yinede "Didaktik" şirlerimizde bir örnektir.
Yahya Kemal ne de güzel söylemiştir "duyuşun deyişe dönüştürülmesi" dir diye.. Tıpkı burada, bu 'Şiir'de 'Şair'in yaptığı gibi.. Daim olsun yüreğiniz/kaleminiz Sn. Şair. Saygı ve sevgilerimle...
DÖKTÜRMÜŞSÜN... sihirli sözcüklerinle şair'e ve şiir'e dair tercüman olmuşsun yüreklerimize...
ve sana kızıyorum, AZ ŞİİR ASIYORSUN diye, ve bizi bu güzellikten mahrum ediyorsun diye. İtiraf ediyorum ki, çoktandı bu sitemimi iletmek istiyordum sana. Bu şiirde cesareti buldum...
ÇOK GÜZEL ŞİİR...