İnce Fikirli Ölmek
korkmadığım bu engerekleşme
zindanlaştıramayacak aşka ulaşma sürekliliğimi kıvırcık ve kırçıl eskiyecek yüzüm kapıma zorla dayanacak öğle sonraları ama artık ben hiçbir vakte çocuk olmayacağım tükenmesin diye zamanın yüreği durgun göllere ağlar içimdeki ırmak gözlerimi kapasam aydınlığa haksızlık olur hiçbir saate bakamam ömrü kısalır diye cümle insanlığın ve toprağa saklarım son çığlığımı kimbilir beni nasıl tanıyacak... mülayim taş umarsız ot haylaz böcek düşlerimi bir köşeye yazacağım orda bir kendime yer yok gizemi bitmeden sonbaharın hiçbir yaprağa dokunmayacağım ürpertili olsun ufuklarım yeter ki olsun... yeryüzünü incitmesin düş evrenim inanıyorum hiç yalnız kalmayacağım adlar bulmalıyım kendime yeni yepyeni adımla da olsa kırmamalıyım son kötüyü okyanusa her bir damla olandan sonraki buğu yok oluyor sandığım anda önümdeki serap bütün sevdalara bir kum taneciği olmalıyım gidişim dönüşsüz olacak nazsız kıyamam beklemesin beni hiçbir öykü hiçbir gerçek mevsimsiz bir karınca renksiz bir rüya yarım kalmış bir kucaklaşma çıkmasın dışarı ardımdan süreç ve tutku ve yormadan hiçbir bulutun gölgesini acaba karanlık beni ne kadar sevecek... Kağan İşçen |
sanki nafile çırpınış lakin,..
çok beğendim dizelerini
kutlarım...