Oyunumuzun Güncel Sarışınlığı
dışarı çıkmak istemem içerimden
nisan serabısın acılarınla içimde grilerin çizdiği yeşil bir dünya olmalı kendi kendime uydurduğum turuncu sıcağı bir şarkı saçlarının ortasında uçsuz bucaksız bir ovaya benzerken yüzün önünü yağmurların aldığı dışarıda ölmek senaryosu bırakmaz peşimi ama üzülme ben her şeyimle seninim yaşamımdaki ağaç hışırtılarının gözyaşlarıyla ve kaldırımlara bakarak tarihe başkaldırışımla ama üzülme ben ölerek de seninle olurum çünkü zaman kısadır yetmez seni sevme nedenlerimi sevmeye bile anlamdır uzunluğu bulutların yolculuğunun resimlerine bakarken parmağıma bulaşan kanının tadı zaman kısadır yetmez hangi gülüşünü nereye ektiğimi anlatmaya evrene vapurlar güneşle aldatırken denizi azalır martılar serserilik samimiyete engel değildir bense rıhtımlarımı seçme özgürlüğümü hep senden yana kullandım üzmeden kırlarda otların serin gölgesinde uyuyan böceği saman alevi gibi çürür de zaman anlamazsın sadece yanlışların uzar gider kalbinin sana ihanetinde solar sandığın sayfaların aslında hiç olmamıştır kendini aldattığın komedide kısadır zaman seni sarmak için yaylı tambur yaparım ellerimi gel uzasın ölüm harici hakkını verelim ılık denizlere varabilmek düşlerinin ağlamıştın ellerim kadar gözlerini sığdıramamıştım yüreğime avuçlarımda tadı tuzu kalırken çizik çizik bakışlarının... ışığım kesik sesinle unutmuştun beni aslında en önce ve o an zaman çok kısaydı ben kısaydım uzun olan unutmandı ellerimde bıraktığını unutmasan sessizliğimi hiç bozmamamı boyu uzar hem akşam alacalarının evlerin kirpikleri bize açılır bir kezcik olsun unuturuz ağlayışlarımızda hiçbir zaman hiçbir üçüncü olmadığını nutku tutulur anılarımızın her şey geçmiş olmaktan çıkar önümüzde uzun uzadıya bir pazar tatili nefesinin şarkısıyla uyanırım ben sen de öpmemle şarkını özledim ayva tüylerini hadi gül yavarırım gene çocuk parkları gibi... zaman kısadır bitmesin oyunumuzun güncel sarışınlığı kağan işçen |