Ankara'da Bir SabahPenceresi güneşi özleyen bir otel odası İçimde geç kalmanın pişmanlığı Kısa bir notAnkara’dayım… Resmiyet taşıyan bir hava Şafak söküyordu Pencerem güneş’i Ben seni özlüyordum… Yastığımın kenarında bir kadeh Geceden kalma hüzünle dolu… Güvercinler ulaşmıştı nefes aldığın sabahlara Sessizliği bırakmasaydın kanatlarına Anlatabilirdim seni Anlayabilirdim sensizliği… Uykulu adımların geç kalma telaşı Sokakları yağmalarken Beklenen biri gibi geride bıraktım geceyi Hüzün taşıyan kadehleri Sensizliğe vurup kırdım.. Kaldırım taşlarında bıraktığım izler Sana gelmek için aldığım nefeslerdi. Yolculuk sevinç ve korku dolu Adımlarım çaresiz günahlardan sonra ilk sabah Yürüyorumzaman sonsuza Ben sana yol alıyorum… Adını bir daha hatırlayamayacağım çiçekler Kururken ellerimde Ve zaman yine yürürken sensizliğe İçimde ulaşılmayan bir duygu olurken sen Ankara’ya güneş doğuyor usulca Buz tutuyor yalnızlığım Kalbimi alıp avuçlarına… |