Duyun çocuklar ! sevdamı idam ediyorum
yorgun gecelerin kızıl sabahları gözlerim
bir çiy tanesinin har’a değen buğusu ! göz yaşlarım dikenlerin üzerinden akarken çorak toprağa yamaçlarım fırtınayı süpüren saçlarında yeşillenir arı kovanı retinam çığlığıma ses veren bu dağlar / gölgesine yorgan yanımdır! çiçekli basmasıyla bir köylü kızının inişidir çeşme başına görür körlüğüme örtü sevdalı pembe elmacık ve oyalı yazma! seni seven yüreğin al rengidir / dur ve dinle divit guddesi! gömleğin yakasına tünemiş rüzgar sesi / boynum çelik beyazı sol yanımı bir yağmur damlasına emanet ederken güneşe geri dönmeyecek bulut küskünlüğü dağılmaların semada martı seslerinde koşuşturmalar göçe dönük / bir bavul telaşın! kilitli elvedalarla köhne yalnızlığa vurulan kapılar / sarhoş eşik! ayağına bulaşmış vebalimle yarım akıl gidiş ve sallanan beşik -nicedir filesinde yokluğu taşıyan baba yanımla bir somun ekmeğim- ıstırabımda çocukların meraklı bakışları mermi karnı burnunda melek yüzlü şefkatler gözler yollarımı anam, bacımdır sancım ! etimi dişlerimle kanatan kızgınlığımla karabasan uykularım yarı aç yatışlara kapanmayan gözlerde köprü altı haksızlıklarım kirli eller çiçek açar meçhule susuz bir saksıda bıraktıklarımdır yaşadıklarım hangi hileli terazi tartmıştır onuru ve ağırlığınca kördüğüm ! damarıma zerk edilmiş zehirli kan, taş kesmiş bu yüreği bilmem ! dölüne mikrop bulaşan bencil soy insan diye mi dikmiş ben denen direği! ol orta keskin baltanın sırtından dolaşıp bedeli beş para etmeyen sırtlan ağzına tat vermeyecek derin bir kuyuya mı gömsem yalın gerçeği portresine çizik atılmış insanlığımın sahibi belli olmayan bodrum katı küf kokan solumalara açılırken bacak arası rezilliğe gülücükler yollanır ben duymam / kim duyar ! çöplük ekmek arımız doluşur ülserli midelere ayaz geceler yanar sur diplerinde titrek parmaklara tünemiş is! ölü bir çocuğun hak kokan son nefesini hatıra kalır boş belleklere ve bir yanda sen ve sen değilsin yaşamama neden ağır cezamla içime çektiğim sigaramın dumanına karışıp fitili ateşli dinamit gibi düşersem ocağına bil ki utancımdır yanışım ve yine bil ki toprak kokan sevdam bu senin için / çocuklar için bal özü rahmini hazırladığın bebekler üşümeyen parmaklar için! |
kutlarım şiir abim.......
hastretle öperim seni