BAŞKALAŞMAK“yaşlandıkça insan dünya başkalaşıyor”* diyor şair yaş ilerledikçe zaman korkusu düşer ya yüreğe görüş değişir kısalan zamanda /dünya dar gelir insana ne kadar çok birikmiştir yarına /kalanlar ve daha sıkı tutarsın elinden yaşamı içinde yaşamak hevesi kalmışsa... yokluğunda büyüdüm yok oldum haberi geldiğinde gün ışığı karardı, gece kapandı üzerime şimdi bir çocukluk bahçesinde gezinirken adımlarım deniz kokusunda, yanık iyot duyumsuyorum derinden vapurların düdük sesleri vuruyor kulağıma martılar çığlık çığlık ekmek kavgasında ağaçlar, çiçekler, böcekler /canlı canlı tabiat ana çocuk cıvıltısı susuyor birden boynu bükük o masum resim gözümde/ gençliğimin isyankâr kızı dalgaların sırtında, denizi okşarken kulaçları sakin uzaklara bakan gözlerinde şimşekler çakardı içinden gitmeyen akşam alacasında kanayan elleriyle esmer bir ışığı, beyaza çalmaya uğraşırdı ellerinde uç uç böcekleri sesi, yeni seslere karışacakken vâveylayla söktü şafak bir ateş yeliyle ölüm kesti yolunu onmaz bir sızı derin bir sessizlik bıraktı içine o zamandan bu yana bitmedi depremleri duruyor halâ, boğazındak taş yumru her yol kırk çatal görüş yok/tu üzerinde kör gecenin ayakları ezdi ha ezdi... ilk ömür yangınında, târumar oldu ruhu hayat düştü gözünden bir daha eskisi gibi sevemedi onu çocuk salıncağı kopmuştu artık pamuk şekeri de yoktu hayatına ilk giren adamı uzak yollara uğurladı gitgide palazlanan arsız bir yalnızlık kaldı /ona ömürde Hâdiye Kaptan *Attilâ İlhan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |