SENBENO (22)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „Türkiye toplumu, tarihinde belki hiçbir zaman olmadığı kadar iyiler ve kötüler olarak ikiye ayrılmış.
Bir de yansızlar var. Onları iyiler arasına mı, kötüler arasına mı katmalı, bilmiyorum. İyilik ve kötülük görece kavramlardır denebilir. Bir ölçüde doğru. Ama bir ölçüde. Size iyi gelen bir başkasına kötü gelebilir. Ya da tersine. Sizin kötü bulduğunuzu bir başkası iyi bulabilir. Ama bunlar günlük yaşama, kişisel zevklere ve alışkanlıklara ilişkin şeylerdir. Genellediğimizde iş değişir. Örneğin komşu evden kadın çığlıkları yükseliyor. Komşunuzun eşini arada bir dövdüğünü biliyorsunuz. Ya da sokakta birkaç kişi bir başkasını yere yatırmış, sopayla, tekmeleyerek öldüresiye dövüyor. Ya da aynı şey bir kediye, bir köpeğe, bir başka canlıya yapılıyor. Bunlar herhalde iyi şeyler değildir. Hayır, iyi şeylerdir diyenler olabilir. Böylelerinin aklından, ahlakından kuşku duymak gerekmez mi? *** Büyük bir imparatorluk kurmuş, ardından yüce bir çağdaşlığı yaşamış güzelim bir ülke, 21. yüzyılın ortalarına doğru, büyük çoğunluğuyla halkı ve yine büyük çoğunluğuyla aydınıyla nasıl böyle bir “meskenet” (miskinlik), pısırıklık, vurdumduymazlık içinde, gittikçe derinleşmekte olan bir ölüm uykusuna dalmış olabilir? Nasıl? Nasıl? Nasıl? Nasıl?... „ (Sayın Yazar Ataol Behramoğlu’nun 27 Kasım Çarşamba günü İYİLER, KÖTÜLER, YANSIZLAR. Adlı köşe yazısının baş ve son paragrafıdır. Yazının tümünü okumanızı öneririm.)
Ben yıldım yaşlanmaktan,(*)
yıllar yılmadı, yoruldum baştan başlamaktan, sorunlar durmadı. “Kendimi düşüneyim!” Dedim, “Kendim” kalmamış ki, derdim senmişsin benim, benimki olmamış ki. (*) Siz nereye çekerseniz-çekin, şiir sizin. |