16
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2054
Okunma
Bu ne garip hal böyle
düş yorgunu gözlerim
en mahrem yerindeyken gecenin
kaç bozgun yedi yüreğim
haberin mi var?
kaç cephede esir,
kölesi oldu uğruna
dilinden düşürmediği hecenin.
Sen;
sen gün doğumuna yakın
rüyalarımı dara götüren nefes
boynumda düğüm,düğüm hasretin ilmeği
ayaklarımın altından kayan ey şehir,
usanmadın mı giydirmekten
binlerce kez yakasız gömleği.
O;
gün oklarını saplarken karanlığa
ardından gelen ilahi davet,kalk
çekilir ansızın gecenin koynundan
çekilir karanlığın sır perdesi
hayrulminennevm diye okunurken
saba makamından ezanlar bak,
yıkılır üzerimdeki şeytanın iskelesi...
Murat Çetin
5.0
100% (7)