İç döküşü kalemin
Yine,
içini döküyordu sayfalara kalem hece,hece mısra,mısra hep senden,hep benden hep bizden bahsediyordu ama en çokta senden güzelim Rüzgarın okşayışlarında savrulan saçlarını kirpiğin hilal kaşa nazende dokunuşunu bakışlarındaki sonsuzluğa vurgundu gözlerim gülünce gamzene utangaç pembe bir buse otururdu İki lafın beli kırılırdı hani kiraz dudaklarında sol yanımdan eksik olmayan inceden bir sızı Aşk olsun diyerek girerdin hatırlarmısın söze bilirsin ben konuşmaz hep susarım Aşk’a boğuluyor bugünlerde yüreğim gayrı Aşk’a ram olurum,Aşk’a susarım... Murat Çetin |
Tebrik ederim.