BuGün GeL
Bugün gel...
Topuklarımdan başla canımı almaya.. İçimi titretmeden göz kapaklarımı acıtmadan agla.. Kirpiklerimin arasından usulca kaybol... Yanaklarımdan kaybet bütün tebessümlerini.. Aynada bıraktıgın suretimi hatırlama,her sabah gün doğumunda.. Yansımaların bir çığlıgında haykır en kısık sesinle pişmanlığını. Ama bu kapıdan mahçupluğunla gitme.. Elveda cümlesini yüklede git Bugün gel... Dikiş tutmayan yaralarımdan başla kanatmaya. Otuziki dikişi birden sök otuziki dişimi kırarcasına... İçi boş kalbimin diğer yarısınıda al git hemde yaracasına. Elindeki neşteri çelimsiz bir darbeyle indir sensizliğime!!! Körelmiş duygularıma sor;seviyormusun diye sınracasına Sınarcasına sorgularda suallerde yargıla beni. Yar artık şu yüreği,çıkar al koca bi sensizliği!!! Gözlerindeki perdeyi azcık arala;ve gör bensizliği Gecenin beyazlıgını sür yüzüne. Ama böyle gitme Zifiri karanlıkla örtüşen ihanetini alda öyle git Bugün gel Avuçlarımdan izle günün yitirilişini.. Neyin varsa koy bir sandıga çekil inzivaya.. Sakla benden mahrumiyetini.. İlişmesin ayrılık tenine.. Dokunamasın rüzgar el değmemiş bedenine. Ama böyle gitme!!! Tenin tadını dilime dolada öyle git Bugün gel... Bir yüreğin ızdırabını anla... Sana kutsanmış zemzem gibi... İstersen al bütün kutsalıgını AMa böyle yaşayan bir ölü gibi bırakıpta gitme. Bir daha anımsanmasın sana olan sevdalarım Yedi kat yerin dibine göm öyle git. Bu sevdayı ateşe at öyle git.... ’ ölümün provasıydı bugün gitmelerin.’ Fırat Efe Polat 02:04:2010 03:38 |
Ah
bu şiiri ben neden okumamışım şairim , ya da okudum da unutmuş muyum?
Bilmi'yorum sebebini,
sebep her neyse gelicem,
yine gelicem bu şiire ben, belki dinlemeye, belki okumaya belki soluklanmya, belki susmaya..
ama gelicem
ölümün provasına bir gidiş sonrası sessizce...
Sevgimle sonsuz...