şiir kan kırmızı/ gül!.. n'olurişler ne zaman sarpa sarsa ve ne zaman kırılsam güne yazdan cayıp kızıl bir eylül akşamına soyunsam birkaç yanık dize için kafamı vursam taşlara kendi ellerimle boynuma geçirip ipi bırakıverecek olsam bedenimi boşluğa kırmızı bir şiir fısıldar şairin biri; dört keder arasına sıkışmış ruhum bir kez daha denemeye heveslenir sabaha uyanmaya geceye boyanmaya sözcüklerle sevişip/ yazmak için yaşamaya biraz da…/ yaşamak için yazmaya. kanatlanıp uçar yürek usulca dil söylemez susar şair bihaberdir/ al bir şiirin kaç kez... kurtardığından bu canı öfkesi öfkem/ sevdası sevdam merhabası merhabam “hoşça kal” ları vedam olur gün sarıdan vazgeçer dört bir yan kırmızı olur bir minik kız çocuğu alır sürüverir şapkasına renklerin o en cengaverini kurdun kanıyla boyanan elde şiir; kan kırmızı gül olur! bahar gelir, sondan yüzünü döner her şey; yine ilk olur. JD/ Can dostum Atilla Güler’e... |
kan kırmızı gül olur!
CAN ALICI MISRALAR KUTLARIM BAKİ SELAMLAR