ÇANAKKALE - 18 Mart 1915
biz bu toprakları işte bu kahramanlarla kurtardık.
bakmadık, soylarına nereden geldiklerine, bakmadık.... her birini birer sınır nişanı gibi tam bağrımıza gömdük ve onlarda sormadılar bize hiç, biz neden öldük..... bugün ne tartışılıyorsa o günden kalan emanetler adına önce bu kahramanlara sormak gerek, önce bunlara... izin verirlerse bırakalım değişsin sil baştan bütün sınırlar gönül koymazlarsa eğer yaratalım yeniden yeni kahramanlar. biz bu toprakları işte bu kahramanlarla kurtardık. onların silahındaki son merminin ışığıdır şafaktaki aydınlık. bugünün hesapları belki başkadır, çağı elden kaçırmadan ama asla bu kahramanları ve onların armağanlarını unutmadan Cevat Çeştepe eski tarihli ama eskimeyecek bu şiirin hikayesi: bu ülkede çok uzun yıllardan beri beni en çok etkileyen manzaralardan biri belki en başta geleni ne orman, ne deniz ne anıtsal yapılar ne de o muhteşem siyasetçi profilleridir. yıllardan beri önünden her geçişimde çanakkale sırtlarına yazılmış 18 mart 1915 yazısı benim içimi titretir, bir başka etkiler. bu bir başka duygudur ve kolayda anlatılmaz. o güne ve bu kahramanlara saygıyla....... şiirimin esin kaynağı; o günlere ait; Çanakkale hava savaşlarını anlatan bir kitaptan alınmış belki bir düşman uçağı ya da havalanamayan bir başka uçak önünde çocuk suratları ile ve üzerlerinden dökülen, eskimiş savaş giysileri içinde nöbet tutan iki güzel asker fotoğrafıdır. sanırım bugünlerde sıkça bir yerlerde karşımıza çıkacaklar ve sonra gene unutulacaklardır. |
canakalede sarikamista körbe genclerin yarim kalan hayalleri sevgileri hayatlari benide hep yaralar...