Sessizlik İsteyen Bulvar Ağacı
Sessizlik İsteyen Bulvar Ağacı
gece öksürdü kulağımın arkasında anadolu katarı yorgun sesli ağaç dalları kar taşımaktan mecalsiz yıldızların eyvallahı yok hüznüme ağlayarak uyandırmak istiyorum saçlarının yüzüne dolanışını sen uyusan da olur yüzüne değen saçların oyalar nefesimi bana inanma diye uğraştım bir aşk boyu aldattığın için kendini bana güvenme diye didindim çiyli gözlerimle felsefeli bir ovaydı sanki karşımdaki yeşil bir yamacın ortasında yalnız karlar dolaşırdı çepeçevre inatçı mutsuzluğuna dost kayalıklarında kendini mutlu sanmak gururuydu mutsuzluğunun seni değil ama gururunu bırakacağım birgün mutlaka sabaha karşılı bir saksı çiçeğine bakarken ormanlarını susuşunla korkuttun sılasız benim sılam sendin senin sılan tüm evren ne sen evrendesin ne ben sende sadece yalnızlık ikimizde büyümeyi sevmiyordum sen de sevmiyordun ama ben söylüyordum da sen içine cömert bakışların en sevdiğim kitabın sayfalarıydı gözlerini kapadağın an biterdi roman tüm bilerek gecikmeler yiterdi yaşamdan ya da yana kaydırırdın bakışlarını ölüme ayak direme şeklimi öpüşlerimle düzlemek isterdim sen hayatımın ışıklı ve buzlu bir pencereden bulvara bakışıydın nerden gelip nerden gittiğini düşünmeyen bir bulvar ağacının safça yapraklarını dökmesiydin sessizlik isteyen bir bulvar ağacı... Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |