KARANLIKTA KÜREK SESLERİ
…………….“deniz üstü köpürür hey canım rinna nay, rinna rinna nay”
. deniz üstü köpürmüş.. ay’ın mahzun ve yorgun, yıldızların kendilerini aradığı bir hırçın gecede öfkeyle bilenmiş bütün sarhoşluklar, damaklarını parçalıyordu iskelede yan masa aşklarını umursamaz kadehler, kendi dalgalarında çarparken yolunu gözlüyordu umut son geminin gene de, ışıkları sönmüş bir fenerde. . şimşekler meridyenleri kırıyordu orta yerinden, paraleller pamuk ipliği yakamozlar önce batıyor sonra kayboluyordu gözden, ölmezlerdi hani ben bu köpükleri böyle değil, seninle dolu geminin pupasında severim müjdeler yuvarlanırken damarlarımdan yani, iskelem daimi bayram yeri. ……………………………………“kayığa da binsem götürür, hey canım hey” . binsem bende bir kayığa.. vazgeçmiş bizim tuttuğumuz türkülerden, rüzgarın ıslığı artık çığlıklara ondan mı bilmem mavi dediğim denizlerin rengi, şimdi böyle kapkara nasıl üşüyorum görsen, yüreğim buz dağları arasında sıkışıp donarken bismillah vira vira desem karanlığa ve binerek açılsam bir başıboş kayığa. . bu denizde bana verilmiş hükme dair, karşıma ne çıkarsa çıksın bu gece karşı koyacağım bilinsin ki, karanlıkları aşmak için cesaretle ve şiddetle ölümü göze almışım zaten çoktan, hesabımda olmayan sadece sensizlik onun için iki kişilik ama tek yürekle, alabildiğine asılıyorum ya küreklere. ………“benim de buralara gelişim hey canım rinna nay, rinna rinna nay” . beklesem denizin orta yerinde.. geldiğim yer denizin orta yeri, attığı demirin adresi belli hey koca gemi kavuşmalarımızın şölen öncesi sanki, binlerce ışıkla ışıtmışsın güverteni çöl sıcağı mecnunu misali kavrulup, gördüğüm son serap değilsen eğer ben yüreğimden doğurduğum gezegen gibi, işte tam burada beklerim seni. . bu yakamozlar için saygı duruşudur, ayaklarım yerden bin fersah uzak işte bu da duamdır, sevdiğim her türküyü, fırtınadan da güçlü okuyarak ya da bir çağrı diyelim adına, seni zaman saati altında beklediğime dair dalgaların derinliklerinden çıkacak, kürek seslerine kulaklarımı dayayarak. ……………………………………………….“bir güzelden ötürü, hey canım hey” Cevat Çeştepe gelirsin değil mi , karanlıkta kürek sesleri ile… “Deniz üstü köpürür” – türkü – Ula yöresi |
işte bu da duamdır, sevdiğim her türküyü, fırtınadan da güçlü okuyarak
ya da bir çağrı diyelim adına, seni zaman saati altında beklediğime dair
dalgaların derinliklerinden çıkacak, kürek seslerine kulaklarımı dayayarak.
Bu ayrıcalıklı yürek ve o yürekten taşan dalgalar
Kıyıya vurur gibi dalga sesleri olmuşlar
Denizin kıyılara musikisidir bu
Kıyıdaki çakıltaşlarına olan sevdasıdır bu
saygılar efendim