vasiyet'in vaziyetihandiyse yarım asır oldu dalından düşeli/ o kocaman yüreğin gittin gideli kelimeler yetim şiirler sessiz memleket sahipsiz -akın akın güneşe doğru bir kere dalgalandıysa da deniz karanlığın eliyle boğuldu sonrakiler hepten basiretsiz- ... sen gideli/ ağzı kulaklarında geziyor amerikan emperyalizmi artık yarı falan da değil tastamam sömürgeyiz akdeniz’e uzanan o kısrağın yelesi ayrı /başı ayrı telden çalıyor kişnemeye bile mecalsiz ... şimdilerde fabrikalarda al kanının içilmesine de razı işçi memet yiyebilmek için bir lokma aşı... usta / bildiğin gibi değil vaziyet bulabilse gebe fadime belleyecek bir karış toprağı şehit gitmeye de razı ... yanık benzin değil duman duman yayılan yanık köy kokusu ve ardından tek göz odalarda istif kapkara bir metropol yalnızlığı ... elimizde tv kumandası yüreğimizde gaflet ve dalalet eşikte/ afrika yazgısı ... hasılı ustam olamadı / güneşin zaptı falan olacağı da yok gibi zira umutlar da talan demem o ki bulabilirsek satılmamış bir karış toprak ve çınar henüz kurumamışından kökleri senin de uyarına gelirse eğer memleketin bu vaziyeti vasiyetin bizce muteber borcumuzdur sana / o çınarın gölgesi |
kesildi bakışı/n
yandı yazgı
ışıkla