kelebekler yağmurda uçamazben bu eşikte savrulurken gel-gitlerinde bir şeyler ölüyor içimde sıcağına aldanıp yanılıp / kozasını yırtan kelebekler sözlerinin ayazında yitiyorlar birer birer üşüyorum yüzümde donuyor gülüşler yakıyorum kendimi tüm düşlerimi buz tutuyor yangınım ısınmıyor umutlarım ... sen zamanın değirmeninde bunca öğütmüşken bizi kapılarını ardına kadar açıp ellerinle bahar taşısan şimdi açar mı dona kesmiş güller uçar mı / ölü kelebekler neden tüketmeden gelişine yaşanmaz hisler neden gidişle kıymetlenir / gelişler |
Her zamanki gibi, dil su gibi akışlı, rahat ve bizdendi.
Kutlarım.