Bir Lahza Dil/emektir Mavi..
Şimdi bir giriş lazım bana..
Adımladıkça aşkın yolağını Maviyle bulacak asli aksisedayı Yutkunmak nedir bilmeden Dizecek, aşkta durak zehaplarına Bir veda..Bir galebe ardı sıra.. Güneşe tuttupta kızıştırdığı mühimmatlardan yana Yakınacak bir tutam arsızlıkla.. Safi bir gülüşü yoksaymayacak ardında Dönüp baktığında ardına Bir sevda filizi kanıyor olacak Gönlün sadakati özüt bilip arındırdığı İki damla yaşa,fütursuzca... Şimdi bir ilinti lazım bana.. Küçükte olsa huşuyu melce edinecek Bir ayrılık ardına günü gereç bilecek Ve düşecek ardına meftunların Kale burçlarından deniz esintisini meltem bilip Gökyüzünden maviyi ikrar’a getirip Ve gerekirse zamanı vuslat çerçisi ilan edip Tekrara düşürecek aşkı,umarsızca... Tabi bu farzedilen aşk,yalansızsa Günaşırı ayrılıkla buluşmaktan uzak Bilhassa tutunup bu gidişatın urganına Eğreti her düğümü çözmeye kararlıysa.. Şimdi bir gölgelik lazım bana.. İki göz olacakmış, amenna! Biri aşka tahsis öteki ise âmâ Riya düşmesin diye bu telaş Olurda bir anlık gafleti mesken edinir Düşer aşkın yandaşı âmâlığa Bu aşk işte o zaman biter Ve ardına hicran düşer Zamanında gelincik biten tarha.. Şimdi bir sonuç lazım bana.. Ya O’nunla soluksuz bir bahara denecek merhaba Ya da bir kararsızlık burgacında tamah edilecek Dört yanı fettan,iki laf arası mutaassıp zamana... Herşey bir yana; Aşk senle kanayıp,alizarin kırmızısına çalıyor Gravürün güneş görmeyen yamacında Düşünselin işaret ettiği havrada.. Ve sen o kalabalıkta dahi Buram buram tütebiliyorsun sunakta Ötesi sükûnla bitiveriyorsun başucumda... Buna mutabık var olma savaşın ruhumda Bense bu istilaya suskun kalıyorum,inatla.. |
Biri aşka tahsis öteki ise âmâ
Dört yanı fettan,iki laf arası mutaassıp zamana...
Bir ayrılık, ardına günü gereç bilecek...
yazamak yaşamaklı bir yaşamı,şiirini okuyarak yaşadığı öğrenmek hoştu...sevgi ve saygımla Guşav...