Kervankıran Peşindekaçış yok ölüm bile bu andan sonra kendimize gelişimiz olacak bilesin ben böyle şiirlere tutsak bananesiz sen öyle her sözcüğe karşılık aramalı zamanla sonsuzluk kıskacında düşüncesizce sen beni sevdin ayrılığa yaranmak için havalar soğuktu güvenin yoktu uykusuzluğuma gözlerim ağırlaşırsa bir yok olmak sevdası değildi sence konuşmayı bilmemekti ağırlaştırılmış cezam seni görüp boylu boyunca ama asla dokunamamaktı ne gölgene ne sesinin evrende bıraktığı bir ize Kervankıran peşinde umutluca ben kavuşmaya korkak inançsız bir avare taklidiyim yavrucuğum dur durak bilmeden bahaneler üreten ölümcül bir sorumsuzluk bu hengamesi dönme dolaplı yanılmadan acılarımızda kendini bulabilmiş sevda çiçeğiydik ikimiz birlikte toprağın sesiyle köşe kapmacaydık göğe ermiş iki sallapati ağzı açık iki ayran delisi aynı saksıyı paylaşık toprağımızdaki aşka gömülerek… bizi birbirimizden ayırabilecek kimin haddiyse neler olacaksa haddinde belki şıllık bir sürgünlük anlamasızlığın çarçamur gözü arkasında kalmasın diye bir eksik öldüm bugün gücendi tanrı maalesef ihanetim sana yaratılmışlığıma sana değil anla uğultulardan kaçarak yıldız kayması ezgilerinden medet uman birer çıtırtı eri devam etmek bitti buraların değiliz biz bir göz kırpımında bir ömrü arşınlayarak sakinleşmeden istekli çığlaşmaya kış vakitli sahnede yorulmadan öpüştük kesik kesik kopuk kopuk döş yerimize sokulmuş kör hançer gibi hayatı eledik birbirimizde kalan bakışlarımızdan hayat yok gözlerimizde varız kış kışa aslan yürekli sağlam duruşlu aşık ağlayışları ama ne kalemle yazılmış çizilmiş ne dille söylenmiş yakılmış kurtulduk ayrıntılarından haricimizin şairliği güçsüz bir yanıklaşmaktı bu tenindi tapınağım bakışlarınla konuşmandı susuşun bana yakışmazdı hele ben bağrışlar çağrışlar içinde olmasam anlarız o zaman uçurumların kimlerin düşüşü olduğunu sağlam ayakkabı değildir ki ölüşsel kişiselleşmeyi savunmak hayallerimizi anlatacak bir foya da kalmamış offf offf son şiirimle keşmekeşli saklanacağım söylediğim gibi kaybolmak değil tek derdim tuz buz olabilmenin ayrıntılarındayım anlasana kınalı kekliğin mahşerleşmesiyim en iyi anında avlanacak yok oluşun dolayları bile değil bu daha üstün bir şaşlılık sakallarımı uzattığım gibi çeker giderim şakaklarımdan ellerin asla şakaklarımı okşayamayacak olsun masalımız sustalı kalbim bozuk liselilere yakışmazsalara takmış aklını sustalı kalbim yaraşır mı sana beni sevmemene ağlayışlarıma gülmene basitleştişrmene hayatımı güncelleştirmene sus tali artık kalbim yordamsızlığıyla göğsümün altında bakışın atıyor ah nasıl oluyor bu bir bilsem anlasam atar damarlarımda kendimi görüyorum her göz kırpışında ben olmasam şimdi kim bilir kimlere açılır gözlerin ben olmasam kimsesizliğin mi doldurur bakışlarını kömür kokulu Ocak akşamlarında kim sevgilin olur sahil ışıklarına benzer utancıyla zor imgeli güçsüzleşmesinde bu şairin yapıncak umutlu öyküsünde Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
kaleminiz daim olsun....
tebrikler...
Siz de 'Bu Gece ' adlı şiirimi değerlendiriseniz sevinirm ...
saygılar...