EFENDİM
Hal dili ile halimi arz etmek için
Kapına gelip durdum efendim Düşte görmekti yalnız emelim Gözlerim uykuya hasret,kaldı efendim. Hira değilmi sana ilk bağrını açan Ya biz kime sığınalım bilmem efendim Yalan,riya,şirk ortalığa saçılan İyiliklere gem vuruldu,tutsak efendim. Suda boğulur gibi boğulmuşuz günaha Tövbeler sus pus oldu sanki efendim Yarınlar bilinmez ki uyanırmı sabaha Çarka çomak sokup yoldan çıktık efendim Her nebatın rengi kokusu farklı yalnız güldür sana yakın kokan efendim Direksiz gökte hilal çakılı Bülbüller zar ağlıyor yasta efendim. Komşusu açken tok yatan benden değil sözüne Tosunla yarış eder olduk şimdi efendim Karnı değil iş hakim olmakmış gözüne Nefs hükümdar, biz nefs’e ram olduk efendim. Ölüm bile kar etmiyor ders almaya hayattan mal,mülk hırsı bürür bizi birden efendim Takatmı yeter geçilirken sırattan Dipsiz kuyulara girdik,kordan efendim... Murat Çetin |
Hem günüm hem gecemde gönlümün bürhanısın
Hakk'a giden yolların şeksiz mihmandarısın
Şefaat et ne olur günahkârız efendim.______________(muhacir bozkurt)