7
Yorum
39
Beğeni
5,0
Puan
402
Okunma

ve başladı
bir düşe benzeyen eksilmelerim
ne ses var
ne silinmiş bir iz
sadece içeriye doğru
bir varlık kayması ruhum
bir şey kopuyor gibi
görünmeyen dikiş yerinden
ışığın vazgeçtiği bir hatırlama
tenin altında gezinirken
zihnime değdi
ve oradan
kendini inkâr eden bir gölge doğdu
hiçbir şekle oturmayan
ama bedenimde iz bırakan
sonsuzluk
bir mesafe değil bende
bir zaman bozulması
bir kelimenin
tamamlanmadan bitmesi
aklın sınırına çarpıp
geri dönmemesi
bir ömrün başı olmadan akması
boşluk
bütün sesleri emen
bir yankı yutucusu bende
konuşmak
taşa suyu anlatmak gibi
ya da
kendini susturarak dinlemek
vazgeçmek
kendi içime göç
bir hatıranın kabuğunu soyup
altından kemiğimin çıkması
gitmek
adım atmak değil
her adımı içimden söküp
yokluğuna yerleştirmekti
uyanış
gözlerin açılması değil
karanlığın kendini geri çekmesi
ve içeride
bir çatlağın ışıkla soluması
ilk kez nefesin
bir varlığı değil
bir yokluğu hatırlatması
çürüme
beni terk etmeyen
ölümden artan bir ıslaklık
bedenim değil
bilincimin dağılması
damarlarımda yayılan
gizli bir küf tortusu
tutuşma
yanmak değil güzelim
bir sessizlikten ateş çıkması
ve alevin
bir ad değil
bir ağız gibi konuşması
bu duyguda
hiçbir şey anlatılmaz
her şey olur
şimdi
bu dizelerin arkasındayım
ne sözcükler taşıyor beni
ne de bir anlam
sadece
can kırıklarımın
bir araya gelip
bir varlığı yeniden kurmasını bekliyorum
ve belki de
yeniden kurulmamak
var olmanın en eksiksiz hâliydi
çünkü bazen
tamamlanmak
yok olmanın diğer adıdır
5.0
100% (14)