0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
135
Okunma
Sen hiç düşlere sığındın mı?
Gerçeklerin kabuğu acıtırken avuç içlerini,
Geceler uykunu değil, gözlerini çalarken,
Bir hayalin peşine sarılıp, olmamış bir hikâyeye inanır gibi yürüdün mü karanlığa?
Ben sığındım…
Gözlerimi kapadığım her an, bir başka öyküde buldum kendimi,
Orada sen vardın mesela,
Elimi tuttuğun bir anda zaman durmuş gibiydi,
Hiç konuşmasak da kalplerimiz konuşuyordu
Ve bu bana tüm suskunlukları affettiriyordu.
Sen hiç bir rüyaya tutundun mu, gözyaşlarını yastığın değil,
Hayalindeki o gülüş sildiğinde?
Bir ihtimalin omzunda ağladın mı hiç, gerçek olmadığını bile bile,
Sadece orada biraz huzur var diye?
Ben tutundum…
Her sabah, gözlerimi açmadan önce birkaç saniye daha kalmak istedim düşlerde,
Çünkü orada hiçbir yalan yoktu, terk ediliş yoktu,
En çok da “yetemedim” cümlesi susuyordu.
Çünkü düşler, olanı değil, olmasını dilediğim her şeyi saklıyordu.
Sen hiç geçmişe bakıp, "keşke bu sahne düşümde kalsaydı" dedin mi?
Gerçekliğin elleri kırıkken bir hayale sarılmanın ne olduğunu biliyor musun gerçekten?
Ben öğrendim…
Gerçek, bazen bir taş gibi kalbine otururken,
düşler, bir bulut gibi başını koyacak yer olur insana.
Bazen, yalnızca orada yaşanır en hakiki sevdalar,
Çünkü orada kimse gitmez, orada ayrılık yoktur, orada bir bakış her şeyi anlatır
Bir gülümseme bütün yaraları unutturur.
Sen hiç düşlere sığındın mı?
Ben hâlâ oradayım, belki sen de gelirsin diye
bir köşede seni bekliyorum…
Gerçeklerin soğuk yüzünü unutup, bir hayalin sıcaklığına sarılmak için yüreğimin kapısını aralık bırakıyorum...
5.0
100% (1)