4
Yorum
34
Beğeni
0,0
Puan
537
Okunma
Sulara karışan veda,
Sessiz hayallerin yanık gizi.
Kıyıların ağzında yanan bir dalga,
Denizin sonsuz aynasında, kaybolan akşam kızıllığı...
Kanayan şarkılardan göçerken,
Kurumuş dallar örter sessizliği,
Koyu gölgeleri,
Sükut bir yalnızlığa...
Sevinç ve hüzün, iç içe geçmiş bir düğüm gibi,
Sesinde toprağın düş yüzü,
Bin kavgaya sarar sızıyı,
Saçlarında gecenin karanlığı, bir dağ kızı...
Ey buğday tenimde ırmakların ağulu yankısı,
Ey kanatları kırık umutların göğü,
Aynalara kaybolan telli iplerdeki kuşlar,
Benim içimde kopan, dinmeyen hüzün fırtınası...
Bak,
Şehrin mor hareli gözlerine,
Masumiyetin kayboluşuna ağlıyor sessizce.
O küçük özlemlerin burgacında,
Çırpınan derin yaralar,
Uyutur tohumları,
Bir çocuk ağlayışında yarınlara...
-Umutsuzluğun çölünde şafaklar bile karanlığa boyanır-
Dalda duran düşler, dirilirken sessizce,
Çıplak baharların dalında nergis,
Uçsun kelebekler,
Küçük ayaklı ışıklar,
Zamanın çatlak dudağına...
Dehlizlerde yanan düşler
Ve denizde ay gölgeli çiçekler,
Yükselir ağaçların kadife karnına
...