UNUTULMUŞ KÖŞEŞehir, yorgun bir kadının omuzları gibi, sarkmış ışıklarıyla suskun. Gökten inen bir ağıt, tramvayların hüzünlü uğultusuna karışıyor. Bir meyhane köşesinde zaman, rakının yüzeyinde halkalar çiziyor. Bir kadın geçiyor kaldırımlardan, saçlarında eski şarkıların hüzünlü yankısıyla. Dağılmış bir kitabın sayfalarında kaybolmuş, cümlelerin arasına sıkışmış bir nefes gibi, onu izliyorum uzaktan. Gözlerim, sokakların kıvrımlarında kaybolan bir yolcunun, bir gölgenin peşinde koşuyor. O gölge ki, tüm aşklarımın son durağı. Bir şiir düşüyor içime, sessizce , çığlık gibi: “Seni unutmak, sisin karanlığında kaybolan güneşi aramaktır.’" Bu akşam, yalnızlığım el yazısı gibi karışık. Ve ben, kendimi buluyorum; Belki bir mektubun unutulmuş köşesinde, belki eski bir hayalin izinde. |