Sorgusallık İklimiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Bütün yasaların üstünde olan bir vicdan yasasından bahsetmek mümkün ." yedi yaşındaki çocukluğumun anlamasıydı hayatın kaç imbikten süzülerek aktığını meleklerin ihtiyaç duyulduğunda olay mahallini çoktan terkkettiğini son yolcusunu kaçıran tren gibi ve bir cetvelin parmaklarıma her vuruluşunda kalbimde kalan iziydi acının adı tarifsiz bir de şeylerin yaşı günlerdir parmaklarım aynı türkünün ezgisinde tutuklu o cetvelin parmaklarıma uyguladığı zorbalığı unutmak adına her şeye bir isim koyma telaşına düşen zamanı cezbetme pahasına hışmına yenik düşeceğimi bildiğim bu sarmalanmış öfkeyi tezgahında bir daha p’azarlanmayacağı inancına kanmak ve kanamak arasındaki fazlalık harf gibi yanaştım yüzleşeceğim ne çok gerçeğim varmış oysa zorunluluklar dışında nefes alamamış sonra denemek geldi aklıma nasıl olduğunu bilmesem de istedim bunu izansız peşine takılıp hiçliğin mutluluğuyla tanıştım taşıyamıyorum ucu yanık masalların kül yutmuş gerçeklerini kurtulmak istiyorum hepsinden en tabii hakkımla dönüş yolunda sabaha karşı deniz o kadar çekici geldi ki az kalmıştı çekimine kapılmama hayatın kurnazlığı karşısında bilinmezlikleriyle beni karşılayan sorgusallık ikliminin içinden türlü türlü sesler renkler ve nehirler hep aynı yöne şaşmadan uygun adım aktı akmak bir ırmak için büyük bir varoluş insanın bir anlama bağlanıp o anlamın peşinden sürüklenmesi gibi kimi zaman da kaygısızca bir gülüş belki kadar tehkeliydim artık savruluşlar çağında nereye savrulursa o yana konan |
Yeni mi eski mi önemli değil
Üşümesin yüreğin
Eywallah