KEZİBağırıma gidiyor hancı uçurumundan düştüğüm sebepsiz yangınlar ortasındayım ki çekiştirilmem yasak ne o yana ne bu yan... yana yana sarıldım külümün düşüne kan içtim pas kustum ciğerime işlemiş metal nefesiyle günlerin çözdüm şifresini her ölümün açık kapı bulunca sı(r)zdım bedenimin ilikten çıkmış başıboşluğuna ölüme s’övgü şölenlerinde intihar eğrileri çizdim anılara gördüm ki çokgen’etik ihanetler öfkemin kurbanı olmaktan çıkmış failine evrilmiş gülüyordu kalbimin kül basmış ihbarlarından arta kalan nü bakışıyla dokundum âleme kalbim çok ağırdı ağrıdı... tanrı gündemine almamış henüz feodallerin toprağında evlat gömen insan kadınları bir de aklımı hepsini ve seni düşündüm kalbim çok ağırdı ağrıdı ağır ağır... kendimizi kendimize emanet ettiğimiz bu mahzen ne zaman mahşerimiz oldu her makam ideolojik tacizlerin katına yükselirken kan içtim pas kustum yerin dibine batarcasına ölmüştüm de çoktan inadıma yenildim yaşarcasına... |
Oğul verdin
Toprağın onuruna
Ki;
Sen
Ettin kemiktin
Kan suyundan bir köleydin
Hiçtin....
İsyanı olmayan bir insana nasıl insan denir ki;
insan ne zaman sistemle güdülenmek yerine sistemi güdülemeyi seçerse
o zaman hayat çocuklar kadınlar insanlar kısacası yaşamın tüm etken canlı cansız yapısı için daha yaşanası olur...
Tebrik ederim
Şiiiriniz güzeldi
Seviyorum düşündürüp beynime taklalar attıran şiirleri
Emeğinize
Yüreğinize sağlık....