Çiftçi ( 5 )
-5-
sonra tekrar.. sil baştan “selim!!” “rafiye!!!” “buyuuur!” “çivtciii!” “gülafer!” “recep!” “eveet” “hayıır” “buyur!” birini çıkardı tahtaya o göstertdi, öteki okudu arkasından biz ba(ğı)ralak sınıfcak kırk yıldır bildiğimiz “irbem” hatda “hallirbem” devri bitti “musduk, ımız, mamıt, gonyalı, cöbe, çırak, çini” her metdiş geldiğinde grayder girmiş gibi goca gayalar ğibi yerimizden yumbarlanıyomuşuz meğerem; de! vay anasına be! tarlayı ikilemeye motur girmiş ğibi anızı altına alır kesek hani patanaç ediyomuşuz herkeşin adı değişiyo bobamızın mesne(ği) ele ezzatını metdiş taha kendi ğelmeden furfuğandası yetiyo artıyo! eyi mi ele şey etdimin metdişi . kimi goca çocuklar iş(ç)lerinden tabi neler dediler neler. sonura ötekinner de metdişe, öretmene, hatda goca köye ileşberliğe ana-avrat düz getdiler.. yüzlerinde barnak gafalarında cepdel gıçlarında depik sırtlarında zopa izi dudaklarında ne dedikleri belli . o ğün herkeş sevmediklerine bile acıdı bi dee kimsenin kimsede ğözü ğalmadı herkeş belliklediklerinden caydı o ğünden sonura hiş bişiy esginki ğibi olmadı. bakdık olmaycak biz de biziki zati devede ğulak ben söğmedim malla bi de Macar Halili.. söğmeyi beceremezdi, zati benimki de öyle işde gariben Halil domur-domur ağlardı bana ağlamak da yasağıdı .. ğoyan ta! . |