0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
104
Okunma
(1)
.
“-Akmehmedi bilimin sen”
“-şöyle böyle aklım eriyo, ablak yüzlü,
aksaçlı, gabak bi adamıdı” ebecezim
“-sinirli mi, sinirli, öyle-böyle deği(l)
pire uçu yorganı yakardı ta öyle; emme çoğ eyiydi
ırametlig bi yaz ğünü
neyeydi.. Beldecik’de, Tokmacık yol çatında[1]
annacımdan gelividi,
ha.. ansıdım.. benim sırtımda… hinci ki bu
Amad emmiyin[2]ad aldığı,
Yalavaş Hasdanesi’nden çıkarıvıdılar
höyle bi guşluk geçeni
boyuyüklü bi ğarı,
“yol bilmen iz bilmen” dedikleyin
etirafda bi bildik tanıdık mı ı-ıhh
sağolsunlar elimden dutdular
ırafakatçı[3]ğarılar..
.
da! on günden maada yattık,
yeme-işme ne arar
ben çırpınıyon,
fira ağıt ediyon
iki ğözüm iki çeşme
görennerin içi ğediyo emme
faydası mı var
“-çıkmadık
çıkmadık candan umut kesilmez” deyollar..
duyan, gören, hemşireler, dokturlar..
.
umudumuzu kesmedik biz de
ha! neydelim
aldım gabil etdim
elimden ne ğili(r)
emme çocuk samıt[4]gibi
soluk almayo,
Allah seni inandırsın beti-benzi toprak gibi bomboz,
yaşa(r)sa da eyi olmaz dediler,
“gıyamete gadar baş kakıncı[5]”
.
en sonunda biğün
“-höküm[6]Alla(hı)n” dediler
…
“-biz elimizden geleni yapdık”
…
“-ömrü bu gadarımış”
….
Allah geride galanlarına ömür versin”miş,
….
.
“-zati eyiler yaşamazımış”,
….
“-Allah sevdiği gullarını yanına erken alır”ımış,
…..
“-Allah sevdiklerimizi alalak, bizi imtam eder”imiş
…..
“-‘öte dünya[7]’da bizi garşılarlar”ımış,
.
“-böğünkü ğibi aklımda
gündönümünden[8]tam iki hafta sonura
bazar derneği bi(r) ğün
netçemi bilemedim
sankı ölen yavrım deği de benin..
canlı cenaze ğibi
.
ne ağlayabildim,
ne ağıtlar yaktım,
ne yırtındım
var mı faydası
kendimi yerlere atmanın
yırtınmanın
Takdir-i İlahi..
elden ne ğeli(r)..
yavrımı geri ğetiri(r) mi..
ağıt fığan..
.
tanıdık file de olmayınşa
a(ğ)lasan kime ne
döğünsen ne fayda
bi metanet çöktü üsdüme
hemşirenin birinin elinde inne var
feryat-fığan edersem
bana inne vurcağımış,
sanki bundan daha fazla acıdacak
.
===============
[1] çat : iki yol, dere ya da ayrılan şeylerin birleştiği yer, kavşak
[2] amad / amat : ahmet
[3] ırafakatçı : refakatçı, arkadaş, yoldaş
[4] samıt: şok halinde hareketsiz, gözleri fersiz, konuşmayan, seme
[5] baş kakıncı: başkalarının aşağılamasına başa kakmasına, vesile olma durumu
[6] höküm / hüküm : karar, alın yazısı yazılmış, elden ne gelir anlamında
[7] öte dünya, öteki dünya: ahiret, öldükten sonra dirileceğimiz dünya
[8] gün dönümü: günlerin azalmaya ya da kısalmaya geçme zamanları
5.0
100% (1)