bana müsaade..öylesine değil, ölesiye dilsiz ve sağırım kendime.. ne güzel demiş, ifade etmiş Shakespeare “insanları yorgun kılan hayat değil taşıdığı maskelerdir” varım, var oldum, olacağım desem de, bir varmışın, kıvılcım bakışlı yokluğuna, yangınına göz kırparak külleniyorum ardı sıra öylesine değil, ölesiye göçebe ki ruhum bedenimden anlamını yitiriyor çöller, denizler gözlerimde asılıyor suretim ezberimin riyakar zühresinde sövesim geliyor bazen, bazen de tüm harflere mecalimde şiir, şiir örülesim maskesi uykusundan düşmüş, düş(üş)ler ülkesi gibi uykusuz, kıraç, bozkır bedenim inancıma yenik düştüm, tutun dağlar yamacımdan kokusunda kekik, kırmızısında gelincik değilim yalnız bir oyunun son perdesi, son seyri, suaresi, yanlış bir masalın sömürülmüş kül kedisi gibiyim düşür maskeni ey aşk, düşür gecenin kandilini üşüyen cesedimden kan revan çığlıklarım, tütmüyor sevda limanlarım düş dilemiyor artık diş biliyorum inan kendime düşman belledim aynadaki kifayetsiz suretimi hey hat, yoruyor beni, ben olmayan bendeki hayat sarkacında zamanın gel-git arası bir yerinde, avuntusunda yalnızlığın en derin tecridinde, sabır taşı nakşediyorsam öfkemin geminde, içecek bir yudum mavi kalmamıştır deminde öylesine değil, ölesiye dilsiz, sağırken kendime haydi kendim, iyi bak kendine, bana müsaade.. ~°~ ~°~ ~°~ |
“insanları yorgun kılan hayat değil taşıdığı maskelerdir”
şu kısım olmasa da olurmuş
geri kalan kısmı enfes