Ak Mehmet(2) söz vahtında açılı derler ya! ga(y)ri vakıt bu vakıt ebişdirseydim eyiydi emme; guca(ğı)ma verividiler sankı guca(ğı)mdakı beş yaşındakı cenaze değil de yeni gonuşmaya başlamış cannı-gannı sabi-sübyan datlı dilli bi böbe(ği)miş gibi gonuşa gonuşa Amad’ımına(n) düşüymüşüyün yollara . ebişdirseydim, hasiret gedeceğdim Amadımın yüzüne sırtıma sarınsam alıcığuşlar[1] gapıvıcağmış sanki gucukladım da yüzüne baka baka guca(ğı)ma basmdım sıklata[2]filen aldırmadan amadımınan gonuşa gonuşa cu(v)ap-(v)beriyomuş gibi oynaşa oynaşa, koklaşa-koklaşa elinden dutup seğirdece(ği)miş gibi mesel annada anada o soruyomuşda ben annadıyomuşuyun gibi öteden beri bildiğim bütün meselleri hemi de kaşlar tefa barnaklarıynan oynaya oynaya yumruğunu avcıma alıp sıka sıka, çenesini, öpücüğünü seve,okşaya düşüymüşüyün yollara . o zamannar hinciki ğibi bi(r) tomafil filen mi var ne arar yollarda atlı-arabalı olsa bile goynumda param mı var zati hasdaneye mı(h)tar yazividi de “fakır ilmaberi[3]”ynen aldılarıdı . ne yoldaşlayın biri var ne annacımdan ğelen Tırtara nerden gedili(r) sorsam ya sankı umurumda yol bilmeeen, iz bilmen dedikleyin yayan-yapıldak guşluk vahtı çıktıysam yola Salır, Gursarı, Ayıplar, Akdışar o gedenlerde hala bilmen başga köy var mı ordan geşdim mi nerden geşdim, nerden geldim, nereyi na-zaman geşdim bilmen . hasdaneye gayınbobam kendi Gök Memetlerin boz eşşekde ben de Dört Osmannarın eşşe(ği)nen götürdüydü Amad’ım terkimde sırtımda sarılı nerden geldik-nerden geşdik yolda yolakda ne gediyokan ne geliyokan bi Alla(hı)n guluna ıras gelmediydik.. . Tokmacığı bu tarafa sapıvırınca bi ağrı-bi ağrı yağırnımda, ceneğimden[4]a(ğ)zı yokarı çinizime[5]do(ğ)ru duyduğum mu var Alla(hı)nı se(verse)n . ha gerşi! ayaklarım gediyo emme narasın ben başga yerlerdeyin nası(l) baş etdim onca yolu nere ğediyon bildiğim mi mar hinci filen olsa narasın baş edilcekleyin mi o yollar o zamannar yanılsam da yüzünguyu ho yanna getsem (v)marsam Garadallı’ya a(ğ)zıaşşa geder varıdım valla neye biliyon mu o öyle bi dert işdecik, ne bileyin.. Allah duşmanımısa da kimseye vermesin cahallık zor bek zor. . işde, Beldecik’de ikindin geçeni, annacımdan gelividi Ak Memet, “-İminee” dedi, “-hayırdır, İmine bacı” ….. “nerden geliyon” yüzüne bakagalmışıyın, … hinci aklıma ğeli(r)de tüylerim diken diken olu(r) valla enseme bıçak saplanmış gibi gözlerimden yaş boşanır Ak Memedi göresiya nere(rye) ğetdiğimi bilemediydim bin yatdan bi tanıdık evladır yüzüne bakagalmışıyın dizbağlarım çözülüvümüş hemen atından enividi, guca(ğı)mdakı çocuğun yüzünü aşdııı- “ölmüş bu” “ölmüüşş” hemencicik gapattı .. “höküm Alla(hı)n, başın sağ osun.. … “-seni köye götürmem ilazım emme” dedi .. “-gusura bakma,” . bilmen nereli kimin yanına gediyomuş bilmen neytceğmiş, ne varımış, ne bileyin ne olcağmış, kim gelceğmiş de kim getceğmiş ha bi dövlet işi, amma(e) hızmatıdır tabi de benim bilce(ği)m bişiy mi ya da o vahtım deği(l) Ak Memed olmak golay deği(l) . [1] alıcı kuş: kuzgun, atmaca /kartal, vs. yırtıcı etçil kuşlar [2] sıklat: boğucu sıcaklık, bun, bungun, yağmur yağamamsı bunaltıcılığı, yağmur yağarsa sıklat geçer, [3] fakirlik ilmuhaberi: muhtarın onayladığı belge ile hastane ücret az alınır ya da hiç alınmaz [4] ceneği/cenek: yürek, canevi (sine / bağır / kalbe doğru iki göğüs arası )vücudun en duyarlı en hassas bölgesi [5] çiniz/çiğin: omuz |