0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
103
Okunma
(2)
söz vahtında açılı derler
ya! ga(y)ri vakıt bu vakıt
ebişdirseydim eyiydi
emme;
guca(ğı)ma verividiler
sankı guca(ğı)mdakı
beş yaşındakı cenaze değil de
yeni gonuşmaya başlamış
cannı-gannı sabi-sübyan
datlı dilli
bi böbe(ği)miş gibi
gonuşa gonuşa Amad’ımına(n)
düşüymüşüyün yollara
.
ebişdirseydim,
hasiret gedeceğdim
Amadımın yüzüne
sırtıma sarınsam alıcığuşlar[1]
gapıvıcağmış sanki
gucukladım da
yüzüne baka baka
guca(ğı)ma basmdım
sıklata[2]filen aldırmadan
amadımınan gonuşa gonuşa
cu(v)ap-(v)beriyomuş gibi
oynaşa oynaşa,
koklaşa-koklaşa
elinden dutup seğirdece(ği)miş gibi
mesel annada anada
o soruyomuşda
ben annadıyomuşuyun gibi
öteden beri bildiğim bütün meselleri
hemi de kaşlar tefa
barnaklarıynan oynaya oynaya
yumruğunu avcıma alıp sıka sıka,
çenesini,
öpücüğünü seve,okşaya
düşüymüşüyün yollara
.
o zamannar hinciki ğibi
bi(r) tomafil filen mi var
ne arar yollarda atlı-arabalı
olsa bile goynumda param mı var
zati hasdaneye
mı(h)tar yazividi de
“fakır ilmaberi[3]”ynen aldılarıdı
.
ne yoldaşlayın biri var
ne annacımdan ğelen
Tırtara nerden gedili(r)
sorsam ya
sankı umurumda
yol bilmeeen,
iz bilmen dedikleyin
yayan-yapıldak
guşluk vahtı çıktıysam yola
Salır, Gursarı, Ayıplar, Akdışar
o gedenlerde
hala bilmen başga köy var mı
ordan geşdim mi
nerden geşdim,
nerden geldim,
nereyi na-zaman geşdim bilmen
.
hasdaneye gayınbobam
kendi Gök Memetlerin boz eşşekde
ben de Dört Osmannarın eşşe(ği)nen
götürdüydü
Amad’ım terkimde
sırtımda sarılı
nerden geldik-nerden geşdik
yolda yolakda
ne gediyokan
ne geliyokan
bi Alla(hı)n guluna ıras gelmediydik..
.
Tokmacığı bu tarafa sapıvırınca
bi ağrı-bi ağrı yağırnımda,
ceneğimden[4]a(ğ)zı yokarı
çinizime[5]do(ğ)ru
duyduğum mu var Alla(hı)nı se(verse)n
.
ha gerşi!
ayaklarım gediyo emme
narasın ben başga yerlerdeyin
nası(l) baş etdim onca yolu
nere ğediyon bildiğim mi mar
hinci filen olsa narasın
baş edilcekleyin mi o yollar
o zamannar yanılsam da yüzünguyu
ho yanna getsem (v)marsam
Garadallı’ya a(ğ)zıaşşa geder varıdım valla
neye biliyon mu
o öyle bi dert işdecik, ne bileyin..
Allah duşmanımısa da
kimseye vermesin
cahallık zor
bek zor.
.
işde, Beldecik’de ikindin geçeni,
annacımdan gelividi Ak Memet,
“-İminee” dedi,
“-hayırdır, İmine bacı”
…..
“nerden geliyon”
yüzüne bakagalmışıyın,
…
hinci aklıma ğeli(r)de
tüylerim diken diken olu(r) valla
enseme bıçak saplanmış gibi
gözlerimden yaş boşanır
Ak Memedi göresiya
nere(rye) ğetdiğimi bilemediydim
bin yatdan
bi tanıdık evladır
yüzüne bakagalmışıyın
dizbağlarım çözülüvümüş
hemen atından enividi,
guca(ğı)mdakı çocuğun yüzünü aşdııı-
“ölmüş bu”
“ölmüüşş”
hemencicik gapattı
..
“höküm Alla(hı)n, başın sağ osun..
…
“-seni köye götürmem ilazım emme” dedi
..
“-gusura bakma,”
.
bilmen nereli kimin yanına gediyomuş
bilmen neytceğmiş, ne varımış,
ne bileyin ne olcağmış,
kim gelceğmiş de kim getceğmiş
ha bi dövlet işi,
amma(e) hızmatıdır tabi
de benim bilce(ği)m bişiy mi
ya da o vahtım deği(l)
Ak Memed olmak golay deği(l)
.
[1] alıcı kuş: kuzgun, atmaca /kartal, vs. yırtıcı etçil kuşlar
[2] sıklat: boğucu sıcaklık, bun, bungun, yağmur yağamamsı bunaltıcılığı, yağmur yağarsa sıklat geçer,
[3] fakirlik ilmuhaberi: muhtarın onayladığı belge ile hastane ücret az alınır ya da hiç alınmaz
[4] ceneği/cenek: yürek, canevi (sine / bağır / kalbe doğru iki göğüs arası )vücudun en duyarlı en hassas bölgesi
[5] çiniz/çiğin: omuz