zaman sadesine evcil bir kına yakmış saçlarından şarâbi lakabı uyanık suya muhalif yangın ah yine darmadağın sebepler ah o gözler çıplak bakışlarıyla kaç günâhı bir affa bölerler şederabânda beş’inci hicâz olmalısın sen yegâh perdesinde köze davet kim bilir hangi yıldızın doğumuna kehanet
kaldır başını gün batarken ipe çek vakitleri kırmızının devrimci zulmüyle gel ve yangını başlat sancısını otlayan bir ruh gibi delirsin saatler bir ah daha çektikçe felaketini sokak sokak ilan etsinler
nerede bir yangın orada harlanan sular/barajını patlatan çığlıklar ah yine o ayin yine o dumanlı devriyeler gamzesinde nöbetleşen ezginin devler meyhanesinde o mey’in betimini iniltiyle devirsin kelimelerin sen hangi acının mezesisin hangi tacın humması
işte kızıl deniz işte yine o hırsız dalgalar işte hümeyra kokan rüzgâr sen hangi dağın keremisin hangi sabânın kızı hangi gülün köklerinden bakıyorsun şurasında bir mezar yeri sinemin hangi leylin şehrazat çiçeğisin sen
sanatkâr eli değmiş Rahmeti Rahman’ın armağanısın ısırılmamış en eski lezzeti baharın kendisisin nefesin ab-ı azadın bak yine mahşer yine soluma sulanan o hançer
ah benim yüzündeki en zorlu meydan savaşım on yedilik yaşım hangi tarihin kaderisin sen hangi devrimin seheri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
_şeb-i nâr şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
_şeb-i nâr şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bin ah dolu acılar sızlatırken içimi Acı üstüne acı çöreklenir kalbime Rengi kızıl bir sema dalgalanır bahtımda Uçuşan gölgelerde bölüşürüm sevgimi Sızlanma ah yüreğim Sızlanma sen içimde Bana da gelecek elbet Güz bitince baharlar
Şiirini okuyunca kısacık da olsa böyle bir nazirede bulunmaya çalıştım. Harikasın kardeşim. Her zaman güzeli yazan kaleminize gönül dolusu tebriklerimi bırakıyorum. Kocaman sevgi ve selamlarımla...
ah dedirtti bir şiir.... gözler ve bakışlar zamanın sadesine karışması namümkün ilk kıtayla acaba "hangi yıldızın doğumuna kehanet" mısrasıyla biraz hasbihal ettirtti ve kaldır başını gün batarken ipe çek vakitleri kırmızının devrimci zulmüyle gel ve yangını başlat sancısını otlayan bir ruh gibi delirsin saatler bir ah daha çektikçe felaketini sokak sokak ilan etsinler bu kıtayla öyle güzel bir bütün olmuş ki diğerlerine geçmeden belki de iki üç kere okudum. imgeleri vurguları şiire ayrı lezzet katmış
vakitlerin ipe çekilmesi
şu aralar en sık yaptığım şey diyerek istemeyerek üçüncü kıtayı yüreğime misafir ettim
sen hangi acının mezesisin hangi tacın humması
bu mısralarda buldum sonrasında kendi içimdeki kendimi....
işte kızıl deniz
ile başlayınca kendimi karadeniz yüreğim diye nitelendirdiğim geldi.
şiirde ne çok kendimi buldum şairin yazması önemlidir de bizim içinde kendimizi bulmamız ayrı bir tat veriyor şiire işte diyor okur o zaman bu şiirde bir sır var....
bu şiir hiç tanımadığımız bir yerlerden bizi anlatmış ayna olmuş da yansımış tüm benliğim.... her mısra "yine soluma sulanan o hançer" tamda hançer vuruyor soluma soluma derken denk geldi bu mısraya gözlerim....
ah benim yüzündeki en zorlu meydan savaşım on yedilik yaşım hangi tarihin kaderisin sen hangi yüreğin teli
kimbilir....
ne çok sorduk kendimize bu soruyu
arşivlerini kurcalamak lazım usta kalem anlaşılan o arşivlerde daha çok bizi bize anlatan şiirler var
okurun şiirde kendinden bir şeyler bulması, farklı şekillerde gerçekleşir. bazen, şiirdeki duygular veya durumlar, okurun kendi hayatındaki duygulara veya durumlarla benzerlik gösterebilir. bu ise okurun şiirle daha kişisel bir bağ kurmasına ve şiirdeki mesajı daha derin bir şekilde anlamasına olanak tanır.
çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için eksik olmayın hiç.
Şiir çok güzeldi ve görselde ki resim şiir kadar etkili..
Bazen o ah lar olmasa diyor insan.. sanırım ozaman da sevi'nin renkleri olmazdı, hasretin bacası tütmezdi, Bir sanırım daha, acı olmasaydı duygularda ayuka çıkmazdı, hissizlik o'da ölüme eş değer.. Ve son sanırım, yaşamanın belirtisidir yakıp,yıkıp buz dağına savuran duygu seli
Baştan sona çok güzeldi Sayın Boran Saygımla her daim
aşk, genellikle ahın öncüsüdür. birini sevdiğimizde, onu kaybetme korkusu da yaşarız. bu korku, ayrılık veya ölüm gibi bir kayıpla karşı karşıya kaldığımızda ah duygusuna dönüşebilir.
ah, aynı zamanda aşkın derinliğini de gösterebilir. birini ne kadar çok seversek, onu kaybettiğimizde o kadar büyük bir acı hissederiz.
bu iki duygu birbirini besleyebilir. Aşk, ahın acısını hafifletmeye yardımcı olabilirken, ah da aşkın değerini ve kıymetini daha da anlamlı hale getirebilir.
eyvallah sayın Kaya çok teşekkür ederim harika yorumunuz için.
Acı üstüne acı çöreklenir kalbime
Rengi kızıl bir sema dalgalanır bahtımda
Uçuşan gölgelerde bölüşürüm sevgimi
Sızlanma ah yüreğim
Sızlanma sen içimde
Bana da gelecek elbet
Güz bitince baharlar
Şiirini okuyunca kısacık da olsa böyle bir nazirede bulunmaya çalıştım.
Harikasın kardeşim. Her zaman güzeli yazan kaleminize gönül dolusu tebriklerimi bırakıyorum.
Kocaman sevgi ve selamlarımla...