🇹🇷 ARZ OLUR! 🇹🇷Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Mâzi yâd ile yaşar, destanla nefes alır
Tarih Türk’ü anmasa, destanlar yarım kalır! *** ⚘ ÖLÜM BİLE ACİZDİ ⚘ Vakit yine o vakit, yine öyle bir andı Tan vakti doğan destan, bedeli yine candı Tuzak hayli yamandı, imtihan hayli çetin Söz konusu vatandı, bekâsıydı milletin Anbean homurtusu şiddetlenip, artarak Ölümdü gökten gelen, gökyüzünü yırtarak Ne kartaldı süzülen, ne şanlı Ebâbil’di Kuşlar çelik kanatlı, her biri bir Kabil’di "Müsait an" diyerek ihaneti icraya Kuşanıp silahları dizildiler sıraya... Ustalık eserine alçak ararken lâin Okyanus ötesinden aday olmuştu hâin Saklanarak ardına takiyye maskesinin Saplandı sînesine -arsızca- ülkesinin Tasma takan aynı el, yular aynı yulardı Değişen bir tek "bedel", ihanet "bir dolardı!" Beklediği gün o gün, Temmuz’un on beşiydi Yüreklere düşen kor, fitnenin ateşiydi Âkıbetten pek emin, sırıtan, "GÜLEN" vardı Vahdete yârken herkes, milleti bölen vardı... Beddua yağdırırken gözleri çakmak çakmak Tarih tekerrür eder zannediyordu ahmak Nazlı hilâlim mahzûn, düşünceler sisteydi Lâkin herkes ayakta, kulaklar Reis’teydi Şaşkınlığın ardından gözyaşını silerek İşaret bekliyordu, pür dikkat kesilerek... Çok geçmeden sadâsı Yurt sathına yayıldı Her hecesi umuttan, sözü emir sayıldı Dikilip karşısına korkusuzca hâinin "Geliyorum" demişti; siz de meydana inin! İnin ki, zûl sayılsın, ok sadakta durmasın İnin ki, gözü dönmüş alçaklar kudurmasın İnin ki mahzun mesrûr, zalimler meyus olsun! İnin ki, her yer Samsun, On dokuz Mayıs olsun! Vakit cenge âyardı; toplandı öbek öbek Yaşlı, genç, kadın, erkek; kararlı ve gözüpek Mü’mini cesur kılan, inancıydı, îmandı Şan ve şehâdet için en müsâit zamandı Yedisinden yetmişe her ferdiyle neferdi Parola tek: "direnmek", hedef yine zaferdi Halel getirmem deyip ecdâdımın rûhuna Dar etti meydanları hâinler gürûhuna Bir destan yazmalıydı, rastlanmayan eşine Aldırış etmiyordu tankların ateşine Her biri bir arslandı, her biri bir mücâhit Aşk-ı istiklâl’ine kanlı paletler şahit Ne ürkeklikten eser, ne korkudan iz vardı "Ben"lik birliğe esir, bir ağızdan "biz" vardı. "Biz" diyerek kahpeye aşılmaz sınır çizdi Gözü pek yiğidimden ölüm bile âcizdi... Yaşanan herc-ü merci tasfir etmek ne mümkün Kalleş kardeşi vurdu, gökler ağladı o gün Canlar canice hırstan olurken delik deşik Ömer Halisdemir’le aşıldı en zor eşik Şehâdet müjdesini alarak Hakk katından Vurmuştu şerefsizi tam alnının çatından İstiklâlin bedeli kan ile tartılmıştı Türk’e biçilen kefen yeniden yırtılmıştı. Örtülmüştü üzeri tefrika belâsının Oyunu bozulmuştu terör müptelâsının. Batı şaşkın ve üzgün, Coni mutsuzdu o gün Asılan suratlarda mimikler buzdu o gün Savaşmak mukadderse şehâdet Türk’e şandı Bunu unutan dünya kahrından perişândı "Küfür tek millet" idi; böyle diyordu âyet En geç o gün öğrendi, bilmeyen varsa şâyet. Kudret-i İlâhiyle bozulurken bu tuzak Sanmasın ki hiç kimse, tehlike dünden uzak Belli gayesi garbın; işgal edip "kale"yi Hayaline yol açmak, geçmek Çanakkale’yi Değil mi ki bu Vatan İslâm’ın son kalesi Bir an gaflete dalsak ölüm an meselesi Sen! Evet sen, arkadaş! Unutursam hatırlat! Bunca kahpe ayıkken haramdır bana rahat Ve harâm olsun sana anandan emdiğin süt Zafer "nefer" beklerken eder isen tereddüt Biz ki; soya bakmadan mazlûma sıcak kucak Biz ki; zâlim gördümü, kınına haram bıçak Biz ki; Rahmân önünde boynu bükük bir lâle Biz ki; serhat boyunda gem vurulmaz şelâle Biz ki; nice mazlûmun avuçlarında son mut Biz ki; fersiz gözlere ufuktaki son umut Biz ki; garpta doğarken, şarkı boğarken zillet Haksızlığı haykırıp isyân eden tek millet O yüzden kırılsa da -zuhûr ettikçe- beli Yok etmek mümkün değil "darbe" üreten eli Nezdinde hasm-ı Türk’ün, Hilâl çıbanbaşıdır Hakikatte bu dâvâ Haç-Hilâl savaşıdır Kursalar da bıkmadan bahtına kanlı pusu Ölümü öldürende olmaz ölüm korkusu Ne akan kan beyhûde, ne de akıtılan ter Zafer inananların! Birlik olalım yeter! Mecit AKTÜRK
|
"Yaklaşırken her delikten zehri âfet engerek
İntihardır zevke dalmak, hem haramdır her döşek"
Bu beyt Kadı Burhâneddîn'in şu kıtasını hatırlattı.
Özünü alçak gören serdâr olur
Ene’l-Hak da’vî kılan berdâr olur
Oldur er Hak yoluna baş oynaya
Döşekde ölen yiğit murdâr olur.
Şiir muhteşem bir eser olmuş. Tebrik eder sıhhat ve afiyet dilerim kıymetli hocam.