6
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
829
Okunma

Gayemiz; kurtarıp kelam-ı hamdan
Kalemle haz vermek surat asana
İkram oldu bugün yine ilhamdan;
Ha nefsime... ha Hasan’a... ha sana
.
Bir asıra çattık ki dökülen kan diz boyu
Manzarayı görenler donakaldı be "Hasan"
Otağ kurmuş cihâna Kabil’in kahpe soyu
İşimiz Ebâbil’e, Kûn’a kaldı be "Hasan"
Toplasan topumuzu etmiyoruz bir adam
Ne duamız ihlaslı ne de inancımız tam
Kalplerde iblis için hayli müsait ortam
Aşk haslet yarışında sona kaldı be "Hasan"
Karabasan mıdır ne, üstümüze bu çöken
Talihine küsüyor mezarına geciken!
Nakışı hoş bakışken her çehreye gereken
Tefrikaya açılan çene kaldı be "Hasan"
Hangi dosta rastlasam "hâlin çok durgun" diyor
Ne zaman umutlansam hayalim vurgun yiyor
Yunuslar diyârında hain, alçak türüyor
Meydan üç beş çakala, çana kaldı be "Hasan"
Uğrasan da diyorum sindiğimiz katlara
Tükürsen ardan arî sırıtan suratlara
Öyle uzak düştük ki destanımsı tatlara
Ölümsüz o anılar âna kaldı be "Hasan"
Zorlanıyor lügatım insanlığı tanımda
Yapayalnız gibiyim adeta vatanımda
Gardaşım kan kusarken Doğu Türkistanımda
Merhamete hamilik Çin’e kaldı be "Hasan"
Aşikâr etmesem de arımdan bu aylarda
Kim bilir kaç kırık var sinemdeki faylarda
"Narin" kelebeklerin uçtuğu saraylarda
Vicdanları kemiren kene kaldı be "Hasan"
İnsan bu! Gamlı ise gönül dalgalı deniz
Gazze’de kıyım varken nasıl yanmasın geniz
Nevbahardan vazgeçtik; güneşten bir nebze iz
Bulutun insafına; tana kaldı be "Hasan"
Hazana da razıydık, fırtınaya tutulduk
Tefrika belasının girdabında yutulduk
"Uyutulduk ey millet! Topyekûn uyutulduk"
Demek, düşün ki bana... bana kaldı be "Hasan"
Mecit Aktürk