bülbüller sürgündeydi nicedir bir ulak kılığında baykuşlar misl-i hazanın selasını veriyor onulmaz bir yaranın deneyim hanesinde
bütün kavgaları yasaldan sayılıyor korku tünelinde helakı ile cebelleşiyor nefesler her şey zehir kusan akrep soluğu kadar soğuk ve yapışkandı üşüyorduk tövbesizliğin cehenneminde yağmalanmış zapt edilmiş güzelliğin rengi/efkârı deli kızın çeyizi kadar dağınıktı
ense kökünde ey ve ah çıbanı rahminde yabani sancılar bencil bir hayata boy veriyor saksılarda yedi verenler şeytanla haşır-neşir günah gibi her gün başka bir surette çoğalıyor aşina olmadığımız bir yüzle
gönül darlığın ağındaydı azabıyla fingirdeşmiş tufan gibi kahrolası dünyanın öksüz çocuklarını yalancıktan bir öpücükle kandırmaktaydı
peygamber çiçeğinden aşk mayalayan güneşi kanat uçlarından koparıp yıldızları taç yapamıyorduk ya makber karanlığına kördüğümün macerasındaydı eller ya diler! onlarda mı bağlıydı
rüzgârlar değildi esen kaynayan kumları dirilten yağmurlar değildi elem hendeklerine dökülen içinde kanlarımız vardı sevinçlerimiz vardı her biri derbeder altın çağında riyaları şaha kaldırdığımız vakit uyuyan tepelerimiz vardı ve her şeye rağmen yaşamayı kâr bilen ölülerimiz vardı sürünen şebnem kadar nefese aç
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Günah şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Günah şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
suyun altında ateş krallığı olduğu mutlak bir gerçekse içimizde ki o dip boyasının karanlığı da an gibi tan gibi gerçek
kimi bunu kabul edip ruhunu açıp o dipsiz dip boyaya iniyor hmmm burada ki iniş fit derinliğinin boyutu ruha sahip olan bizlerin onu ne kadar aç bıraktığımızla ilgili vs vs
her yazdığımız bizi temsil eder her yazdığımız. siteye ilk girdiğimden beri aralıksız çocuklara koşuyorum yalnız sadece çocuklar katledildiğinde ya da büyük herhangi bir şey olduğunda yazanlar onlar içlerindeki sofra masalarında gün aşırı süre yok kendilerini yiyorlar. bu ilahi makamı aldatmaya giriyor. uuu işte en tehlikeli, dip boyasının sürüldüğü o yerdir....
her şiir geçmişe yollanıyor onlarla beraber bizlerde oraya yollanıyoruz. ruh kendini yükseltemezse ruh boyutundan nur boyutuna hmmm hoppp insan kemikleri başa sarılıyor
şiir derin çok derindi ve dilerim şifalansın.
ve elbette kral taçı başına giydirilsin sevgimle
Believe_TülAySLAN tarafından 4.6.2024 14:19:41 zamanında düzenlenmiştir.
Şiirin üstündeki görseli görünce şiir ile ilgili yorum yazmaktan vazgeçtim. Görsel bile şiirin aynasıydı. Her günah kişinin kendini hapsetmesi kendi karanlığına Bir nevi tutsaklık, en tehlikeli olanı üstelik
Şiir, günahın ve onun yarattığı yıkıcı etkilerin bir tasviridir. Şair, günahın insan ruhuna ve topluma nasıl zarar verdiğini güçlü imgeler ve metaforlar kullanarak anlatır.
Ana Temalar:
Günahın Yıkıcı Etkisi: Şiir boyunca günahın insan ruhunu nasıl kararttığı, onu nasıl bencil ve yıkıcı bir varlığa dönüştürdüğü vurgulanır. Günah, soğukluk, zehir ve karanlık gibi olumsuz imgelerle tasvir edilir. Ahlaki Çöküş: Şiir, toplumdaki ahlaki çöküşü ve yasalara duyulan saygının kaybını da ele alır. Korku ve şiddet atmosferi hakimdir ve insanlar zevk ve bencilliğe kapılmıştır. Umutsuzluk ve Yalnızlık: Günahın yarattığı umutsuzluk ve yalnızlık da şiirde önemli bir yer tutar. Şair, tövbesizliğin cehenneminde üşüyen ve kahrolası dünyanın öksüz çocukları olan insanlardan bahseder. Aşk ve Güzelliğin Kaybı: Günah, aşk ve güzelliğin de yok olmasına neden olur. Peygamber çiçeğinden aşk mayalayan güneş ve yıldızlar bile günahın karanlığında kaybolur. Hayatın Anlamsızlığı: Şiirde hayatın anlamsızlığı ve boşluğu da sorgulanır. Sevinçler derbederdir, ölüler bile yaşamayı kâr bilir şekilde sürünmektedir.
Söz Sanatları:
Metafor: Şiir boyunca günahı tasvir etmek için birçok metafor kullanılır. Günah, zehir kusan akrep soluğu, yabanıl sancılar, şeytanla haşır-neşir, kördüğüm gibi metaforlarla benzetme yapılır.
Teşbih: Bülbüller sürgündeydi, nicedir bir ulak kılığında baykuşlar dizesinde baykuşların ulaklara benzetilmesi teşbih sanatına bir örnektir. Kişileştirme: Nefisler ve eller kördüğümün macerasındaydı dizesinde nefesler ve ellerin insanmış gibi davranması kişileştirme sanatına bir örnektir.
Mecaz: Makber karanlığı, kanlarımız vardı, sevinçlerimiz vardı gibi ifadelerde mecaz anlam kullanılır. Sembol: Peygamber çiçeği, güneş, yıldızlar ve tepeler gibi imgeler şiirde sembolik anlamlar taşır.
Şiirin Dili ve Üslubu:
Şiir, akıcı ve etkileyici bir dille yazılmıştır. Şair, imgeler ve metaforlar kullanarak okuyucuyu günahın karanlık dünyasına çeker. Dil, duygu yüklü ve vurguludur. Şiirin genel üslubu kasvetli ve umutsuzluktur.
Sonuç:
"Günah" şiiri, günahın insan ruhuna ve topluma nasıl zarar verdiğini anlatan güçlü bir şiirdir. Şiirdeki imgeler ve metaforlar oldukça etkileyicidir ve okuyucuyu düşünmeye sevk eder. Şairin kullandığı dil ve üslup da şiirin etkisini artırır.
Ek Notlar:
Şiirde kullanılan bazı kelimelerin anlamları:
Misl-i hazan: Sonbahar gibi Hendek: Çukur Derbeder: Düzensiz, perişan Riya: Gösteriş Şebnem: Sabah çiyi
Şiirde geçen bazı tarihi ve mitolojik unsurlar:
Peygamber çiçeği: Hz. Muhammed'in doğumunu müjdeleyen çiçek olarak kabul edilir.
Seni seviyoreee Boran, yaka çiçeği koymaya geldim gittim ☺️☺️☺️
ve tehlikeli suların jiletlerini biledikleri yerdir orası
suyun altında ateş krallığı olduğu mutlak bir gerçekse
içimizde ki o dip boyasının karanlığı da an gibi tan gibi gerçek
kimi bunu kabul edip
ruhunu açıp o dipsiz dip boyaya iniyor
hmmm burada ki iniş fit derinliğinin boyutu ruha sahip olan bizlerin onu ne kadar aç bıraktığımızla ilgili vs vs
her yazdığımız bizi temsil eder her yazdığımız.
siteye ilk girdiğimden beri aralıksız çocuklara koşuyorum
yalnız sadece çocuklar katledildiğinde ya da büyük herhangi bir şey olduğunda yazanlar onlar içlerindeki sofra masalarında gün aşırı
süre yok kendilerini yiyorlar. bu ilahi makamı aldatmaya giriyor. uuu işte en tehlikeli, dip boyasının sürüldüğü o yerdir....
her şiir geçmişe yollanıyor onlarla beraber bizlerde oraya yollanıyoruz.
ruh kendini yükseltemezse ruh boyutundan nur boyutuna hmmm hoppp insan kemikleri başa sarılıyor
şiir derin çok derindi
ve dilerim şifalansın.
ve elbette
kral taçı başına giydirilsin
sevgimle
Believe_TülAySLAN tarafından 4.6.2024 14:19:41 zamanında düzenlenmiştir.