ESKİ YARALARIN ACILARIİçin için yanmakta eski aşklar, Her mektup failsiz bir intihar. Şimdi hayat,mektupsuz ve intiharsız, Bir o kadar acı, bir o kadar hazin. Yeni başlangıçlar gerek bize, Bunun gibi eski püskü olmayan, Ama bir o kadar yalın, bir o kadar sade. İçimizdeki ormanlar yanmakta, Körüklemekteyiz ateşi söndürmek yerine. Sonra durup, ağaçları seyretmekteyiz, Bir o kadar sessiz, bir o kadar tepkisiz. Özleyen bir yanımız var aslında; Yaz günlerinde karlı dağları. Bir o kadar ayaz, bir o kadar soğuk. Buruşturup atıyoruz, İçimizdeki eski aşkları, eski mektupları. Bir o kadar değersiz, bir o kadar hırpani. Düşlerimizin ortasında, Durmadan genişlerken içimizde yalnızlık, Bir o kadar büyük, bir o kadar derin. Sular çekilince gece vakti, Bir deniz kabuğu kalır avucumuzda, Bir o kadar yalnız, bir o kadar mağrur. İçimizdeki kentler yıkılırken İzleriz sessizce ve umarsızca. Kalır içsel dönüşümler enkazı, Bir o kadar yıkık, bir o kadar harap. Ve bir çocuk ağlar Geceyi yara yara. Bir o kadar hüzünlü, bir o kadar çaresiz. Gün doğar, Yeni umuttur ama, Bir daha doğar mı bilinmez, Bir o kadar belirsiz, bir o kadar fani. |
Ve bir çocuk ağlar
Geceyi yara yara.
Bir o kadar hüzünlü, bir o kadar çaresiz.
Gün doğar,
Yeni umuttur ama,
Bir daha doğar mı bilinmez,
Bir o kadar belirsiz, bir o kadar fani.
...harikulade baştan sona şiir.
Tebrik eder, esenlikler dilerim.