SİSLER İÇERİSİNDE KAYBOLMUŞTUMSabahın ayazı soğuk bir bıçak gibi kesiyor sokakları, dizlerime kadar gölgelere batıyorum. Bir tramvay geçiyor uzağımda, camlarında titreyen yüzler: hiç biri tanıdık değil, hiçbirine ait değilim. Sis, her şeyin üzerine düşüyor incecik bir perde gibi. Ağaçlar, evler, yollar… Ve ben, bir silüet kadar belirsizim. Kime ait bu puslu sabahlar? Hangi şairin dizelerinden düştü aklıma? Bir kafede oturuyorum sonra, elimde gazete , dünya eski bir yalan gibi duruyor masamda. Bir garson geçiyor yanımdan, çayın buğusunda annemin yüzü beliriyor bir an. “Unutma,” diyor, “Hayat, hiçbir şeydir bazen, ama o hiçbir şey, her şey olur bir anda.” Sokağa dönüyorum yine, ve sisin arasında kayboluyorum. Belki bir ev bulurum kendime, belki bir şiir, belki de sadece bir ses: adımı sesleyen, ve bana ait olan. |