İmgesi İntizarlı Şair
hangi kuşun ahını aldın
dalın öyle tenha hangi yıldıza yan bakıp caydırdın yerinden yüzün öyle korkunç öyle ezik ve öyle zifiri hangi bulutun damarına bastın da göğünü kapkara etmiş bugün kaşların morarmış sıkıntıdan bir bir greve çıkmış hayallerin içinde telef olup gitmiş kelimelerin yüreğinde solgun çiçek mezarları ölü kuşlara yem atıyor ellerin perdelerin kış uykusunda sessizlik seni soluyor kendinle sevişiyorsun durmadan yüzünde bir grizu patlaması neden dar geliyor nefesin kaburgana ve neden sürmanşet seni bağırıyor gazeteler üşümüş gibisin tarihin piçlerine tetik çekiyor gözlerin bin yığınlık bir hata mısın nesin yalanların seni alnından vurmuş kalemin kırılmış ilanın seni gönülsüz sevmiş anlaşılan son isteğini sormamışlar gereğini bile düşünmemişler isyanların kanını zehirlemiş is’yanlarını kim duyacak kim yıkayacak söylesene kim bilir ne zorbalık etti sözlerin kim bilir kimlerin canını yaktı kinayelerin imgelerin sana ihanet etmiş bugün boyun fıtığına tutulmuş vav gibisin artık elifleri geri çekilmiş hikayenin belalın olacak celladın adamlığına kara mı sürmüş elvedaların en dip yerinde çırpınıyorsun demek ki hâlâ yaşıyorsun sonra ellerini uzatıyorsun kendine dört tarafında çapraz ateş imgelerin bu kez de göğsünden vurur seni ve bir şiir daha düşer gökten _boran |
Sonralar
Ve hep sonralar doğuyor yanık yollardan
İmgelerin raksında sözcükler boynu kırık
Bir lal alfabesinin çığlık koparan göğsünde yaşıyor.
Nasıl bir intizar
Nasıl bir muhakeme
Ellerinden bağırıyor kalemi kırılan şiir.
Hep böyle güzel yazıyorsun ya
Esintisine damla olmamak mümkün mü kıymetli Boran
Sen yaz
Biz okuyalım
Tebessümle kal.