Elmira; düşler ülkesinin hükmeden prensesi...

Şiirin başlığı, içeriği ve bütünlüğü birbiriyle ne kadar uyumluysa şiirin ses uyumuna örnek gösterilebilecek güzellikte yazılmış olması da bir o kadar şiire hükmetme adına şairinin beceri ve başarısıdır.

'Mevsimler aralanıyor
Çekip giden an gibi yaralanıyor!'


İlk iki mısradaki 'r,l,n' gibi ünsüzlerle , 'a.ı' gibi ünlülerin oluşturduğu aliterasyon ve seci cümbüşü mısralar ilerledikçe;

'Lahit taşlarının serinliğine mi bulaştı ellerin
Nedir bu tipi yâr
Nedir bu nefesimin kıyısına işlenen dantelalı kar
Güneşe çentik atmış fermanınla benliğim
Kendini iliklerine kadar üşüyen bir şiirin penceresinden asıyor
Yaşama hakkını saklı tutarak ..
İplik iplik sallanıyor'

gibi yine ' r,y ' ünsüzü ve 'a,ı' ünlüleriyle devam ediyor,şiirin ilerleyen bölümlerinde de bir çok mısrada güzel bir melodinin kulakta bıraktığı hoş bir tını gibi şiir akıyor ve aynı tınılarla dolu bir finalle tamamlanıyor.

Kullanılan kelime zenginliği bakımından şiir değerlendirildiğinde; ilk çağdan ortaçağa ,mistisizmden ,tarihi ve dini figürlere, eski zaman alışkanlıklarından modern çağın gündelik kelimeleri arasında kurulan bağ ve uyum ise şiirin bir başka başarısı.

Varak,lahit taşları, azrail,kudüs,fotojen,slogan.averaj,prova gibi kelimeleri bile kendi aralarında diriltip bir şiir oluşturmak, düzenli bir orduya hükmeden bir komutan hakimiyetinden daha fazla bir hakimiyetin ustaca kullanılışıdır.

Dilin zenginliğinin yanında kullanış biçiminin de şiirde bir başka yankısı mevcut:

'Mevsimler aralanıyor
Çekip giden an giibi yaralanıyor!
...

Yavaş yavaş çekilen kan gibi
Dalda varak, zeminde kayrak gibi
Lanet olası bir ağıt sökülüyor köklerinden dilin
Halka halka dağılmış ..
Meydan meydan yağmalanıyor!'

Şiirin birinci bölümündeki ilk ilk iki mısranın açılımının , örnekleriyle göz önüne serildiği şiirin ikinci bölümündeki cümlenin kelimelere dağıttığı anlam ve özel görevlerle cümle kurgusu bizi şiirin derinliğini görmemiz için adeta zorluyor.


Şiirin üçüncü dikkat çeken kısmı da ,şairin şiir boyunca inancını, değerlerini özü bilip içselleştirmesi ve aşkıyla yoğurması ve bunu kelimelere dökmedeki başarısıdır:

'Üşüyorum sevgili!
Şimdi sana taşralı bir şehirden hicret eden kuşların
Kanatlarından yazıyorum
Geri dönmeye cesaretim yok!
Bir fatiha ısıtır beni '

şiirin narı, Fatiha'nın harıyla ısındık, berhudar olasın...






Süleyman Toprak tarafından 10/30/2020 10:42:00 AM zamanında düzenlenmiştir.

Uzaklara ya da uzaklardan ses'e üşümemin nefesi
Belkide en karanlık yerinde yokluğun ışığı dağılmış halka

Günlerin dili çoğaldıkça
Üşüyen sensizliğin kendiyle hasbihali
Ve hala sıcak duyguların tesbih gibi sıralanışı


Katı bir hüznün ayazı gibi görünsede
O kadar derin ve ince bir ruhu var ki

Hem de

Kuşların kanatlarıyla yazılan


Güzel ve değerli kaleme tebriklerimle tekrardan


Tesbih

...