4
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
266
Okunma

kaldırım taşlarında kutup rüzgarları
kıyametiyle kesişen bir sur senfonisi
istenen boyda demir halatlar
daha çok ısırık çağrıları
yok sayılanlar kalkar ayağa
ve dünyanın tüm çıplakları aynada
gün batımına doğru bir diyet konçertosu
ne yarınlar şahane bir müjde getirir
ne bir kurtuluş yolundayız
hep bir uçurum kenarında
hep bir tehlikenin ortasındayız
yüreğe çöreklenen tarifsiz bir dert sığınaklarda
sabahın çiyi gibi kısa süren sevinçlerimiz
bir kelebeğin ömrü kadar göçe dönen sürgünlerimiz
tekini yitirmiş bir ayakkabıyla gelen günün çocuklarıyız
kimini en çok ağlatan
kimini en çok yanıltan
kimini de en çok yıkan
düşlerin ve kabusların arenasında
dudakları mahzene inen merdiven boşluğu
yüzleri bir estetik celladının göz hapsinde
fay hatlarında kargir gülüşler kalabalığıyız
acılar bir kefen gibi örtmekte her yeri
aramızdan bir şubat geçiyor
saksısına küsen bir çiçek esniyor
unutturuyor kendini tarihin delikanlı halleri
bir ceylandır ah uyanışı nehir yanılgısı
bir cenaze töreni hazırlığı
bir yalnızlık daha olur ölürüz
gömülürüz bir suçlu gibi
bir manzaranın en ehemmiyetsiz yerine
kimsesiz bir güne susuz ve umutsuz
tutsağı oluruz yine en taze işkencelerin
_boran