Yakmış Piposunu Bir Kaptan
İşte biz,tam da ortasındayız;
Yaşımızın değil ama, Yaşayamadıklarımızın tam da ortasında... "Dante" gibi olmak varken, Savruluyoruz bilmem kaçıncı defa, Bilinmezliklere yol alan Binlerce yıllık bir geminin rıhtımında... Eskiden o rıhtımların ardında, Şehvetle dinlediğimiz dalga sesleri, Artık kulaklarımızı tırmalamakta... Ve bir kaptan yakmış piposunu, Usul usul meçhule yol almakta... İşte biz,tam da uçurumun kenarındayız; Martıların bile simide küstüğü, Son kuşların veda şarkılarını söylediği, Şu binlerce yıllık rıhtımda; Belki de yaşayamadıklarımızın Son demlerini yaşıyoruz... Belki de her beş yılda bir Bir ilmek takmışız boğazımıza, Sıktıkça bizden bir parça koparmış Yaşamayı unuttuğumuz her anda... Ve kaptan söndürmüş piposunu, Uzun uzun köpüren denize bakmakta... İşte biz,tam da sonundayız; Geçip giden zamanın ardında Saçlarımıza ak düşmeden evvel yaşadığımız, Belki de son yaşlarımız,son hatıralarımız... Değerini bilmek lazım, Alınlar kırışmadan,yüzler buruşmadan evvel Bir film şeridi misali yaşadıklarımızın, Ve bir kez bile yaşayamadıklarımızın... İşte bu anda piposunu atmış kaptan, Rıhtımdan uzaklaşıyor hiç sorgulamaksızın... Sadece ufukta beliren güneşe yol alıyor, Ardında bıraktığı izlere bakmaksızın... |