HADES VE PERSEPHONE (KARA-11)Persephone(Persefoni ) / Rhea(Reya) ****** Çok sıcaktı bu gün, Kara’yla yandık kavrulduk, Bütün gün oturduk ,evde mahpustuk. Dedim;" Mevsimlerde bir tuhaf oldu artık " "İki gün önce esti gürledi, bu gün nefes alamadık" "Bilir misin" dedi Kara ,"mevsimler nasıl oluşmuş?" Dedim" Dünya güneşin etrafında", Güldü ,susturdu beni Kara, "Sormadım ben onu. O işin coğrafi tarafı, Haydi anlatayım da dinle şu masalı" Zeus, Poseidon ve Hades, üç büyük tanrıydı; Kronos ile Rhea’nın oğullarıydı. Babası Kronos’la savaşa girişmiş Zeus, günün birinde, On bir yıl sürmüş, Olimposlular kazanmış nihayetinde. Zeus kurulmuş büyük tahta ,en güçlü tanrı olmuş, Kardeşlerine ;"Gelin paylaşalım hakimiyeti" diye buyurmuş. "Gökyüzünün hakimiyim ben. Var mı buna itiraz eden? Söyleyin hanginiz daha güçlüsünüz benden? Kardeşim Poseidon , hakimi ol sen masmavi hırçın denizlerin, Yıkımları senden gelsin ; fırtınaların, sellerin ve depremlerin. Hades; Senin payına kasvetli ve karanlık olan yeraltı düştü, Ölülerin ülkesi ve yeraltı zenginlikleri artık Hades’in mülkü. Üçe böldük ve bölüştük böylece dünyayı, Kutlayalım bunu, kurun sofraları, doldurun kadehlere şarapları." Günlerce sürmüş bu şölen, kutlamışlar kendi aralarında, Yaşamaya başlamışlar sonrasında ,kendilerine bahşedilen diyarlarında. Zeus’un eşlerinden biri, kız kardeşi Demeter; Adı, mevsimleri ,ekinleri ve bereketi simgeler. Bu büyük aşktan, olmuş bir güzel bir kızları, Günler geçmiş ,büyümüş Kore, kovalamış yıllar yıları. Hades çıkmazmış yeraltından kolay kolay, Bir gün çıkmış nasıl olduysa , sonrasında patlamış zaten bu olay. Kore’yi görmüş, aşık olmuş vurulmuş, Yeğeni olduğunu öğrenince bu duruma çok bozulmuş. Cıvıl cıvıl ,çok güzel, hayat dolu Kore, Hades çıkar Zeus’un karşısına aşk dolu hislerle. Bahseder aşkından uzun uzun ,anlatır yüce Zeus’a , Der ki; "İzin ver lütfen evleneyim kızınla" İzin verir Zeus ve ekler "Takip et ,uygun bir anı kolla, kaçır kızımı. Ne yaparsan yap ,sakın karşılaşma annesiyle, yaman olur gazabı" Bir gün dolaşırken kırlarda, Kore, Güzel bir çiçek görür, gösterişlidir son derece. Eğilir ve koparmak ister, o an yer titrer, toprak yarılır, Hades çıkar yeryüzüne ,arabası simsiyahtır. Tutar sımsıkı Kore’yi, dolanır vücuduna, Yardım ister Kore, bağırır korkuyla. Yoktur sesini duyabilecek birileri, yalnızdır koca ormanda, Olsa da zaten kim kurtaracak , kim savaşacak bir tanrıyla. Karşı koyamaz, çaresizdir güzel Kore, tiksintiyle bakar Hades’e İstemeyerek gider müstakbel kocasıyla birlikte ölüler ülkesine. Korkmuştur Kore, şakındır, yalnızdır, Neler olduğunu anlamaya çalışmaktadır. Kore’ye nar ikram eder Hades, yemesi için, Ah güzel tanrıça, o lanetli kuralı nereden bilsin. Bir şey yemenin vardır bir cezası, ölüler ülkesinde, Yiyen kimse göremez güneşi, bir daha çıkamaz yeryüzüne. Kaderine razı gelmiştir, hapsolmuştur yer altına, İsmi değişir Kore’nin, Persephone olarak tanınır o günden sonra. Demeter duymuştur ormanın sessizliğini yırtan çığlıkları, Endişe ve üzüntüyle aramıştır her yerde kızını. Zeus’a gider, anlatır durumu ve sorar kızının akıbetini, Ketumdur Zeus, söylemez tanrıçaya bildiklerini. Üzgün Demeter günlerce arar ,sorar gördüğü herkese, Her şeyi gören, güneşe hükmeden Apollan’a gider son çare. Görmüştür tüm olanları Apollon ve acımıştır Demeter’e, "Biliyorum tüm olanları, gördüm her şeyi gözlerimle, Büyüktür kederin ve acıyorum sana, Cehennemin tanrısı Hades sebep olmuştur tüm olanlara. Aşık oldu kızına, evlenmek için Zeus’tan müsaade istedi, İzin verdi kardeşine, Baştanrı kabul etti bu isteği. Yeraltının kraliçesi artık kızın , Phersephone artık onun adı, Yeryüzünde göremeyeceksiniz artık, ne sen ne de babası." Öğrenmiştir tüm olanları, kızgındır ve öyle üzgündür ki tanrıça, Tüm görevlerini terk eder ve veda eder Olympos’a. Ekinlere ve ürünlere bakmıyordur artık, Dünya’da baş göstermiştir görülmemiş bir kıtlık. Ne tahıl yetişir ,ne bir bitki ne de meyve, Kırılıyordur insanlar, başlamışlar birer birer ölmeye. Dualar ediliyormuş ,adaklar adanıyormuş göklere, Umursamaz Zeus bile üzülmeye başlamış insanların haline. Demeter’le konuşur Zeus, vicdana gelmesini ister, Öfkesi geçmemiştir tanrıçanın, "Ne yapsan nafile" der. Bunun üzerine Hades’e gider ,kızını bırakmasını ister, Hades’in bir şartı vardır, anlaşma teklif eder. "Yılın belirli zamanları yer yüzünde annesiyle geçirecek, Belirli zamanlarda da yeraltına yanıma gelecek." Çaresiz Zeus, bu teklifi kabul etmek mecburiyetinde, Belki Demeter ikna olur bu şekilde. Kızı dönünce yanına, Demeter mutlu olmuştur, Tüm dünyaya bereket gelmiş her yer ekinle dolmuştur. Yeşermiş yeryüzü, ağaçlar meyve vermiş, çiçeğe bürünmüş dünya, İnsanlar tekrar kavuşmuş bolluk, bereket ve refaha. Persephone annesinin yanındayken bahar gelirmiş dünyaya, Hades’in yanındayken kederlenir Demeter, dönermiş doğa ,sonbahara, kışa. O günden sonra doğa bir düzene kavuşmuş, Bazen uyanırmış doğa, bazen de uyurmuş. Böylece mevsimler oluşmuş, insanlar da mutlu olmuş, Tanrı ve tanrıçaların isteği de zaten buymuş. |