Her şiir sonrasıbir gün mutlaka çıkıp gelecekler, tozlu aynaları yatıştıracak deniz birlikte ve yalnızken düşlere gidilecek açacak rengi fısıltıların gün eksilen yerlerinden büyüyecek yağmur ve toprağın türküsünde duru gerçeğin perdesini çekerken ışıklar ırmağa yağacak pencereler bir dehlizin karanlığında buzul süsler ve ağzımın kıyısında aydınlık gece dudaklarıma şiirdir rüzgâr öper ellerimizi sonra odamıza dolan dünya gizli saklıların içinde bazen en kuytuları taşırken bağıran vakitlerin serserisi olur içim bir bahar sabah serinliğiyle kopar masum kalmaz bazen yeniden buluşmalar -ruhumda tunç kelebekler - sessizlik her uyanışım benim usulca düşen yağmur yüzünde çocukluğum kanatılmış günün hızlı sularıyla bir çiçeği yıkarken ay karışır alnıma bir şiirdir herşey bir gün mutlaka çıkıp gelecekler, yırtık uçurtma Ve üflediğim cam her şiir sonrası çıplak karanlığa ... |
usulca düşen yağmur yüzünde çocukluğum
kanatılmış günün hızlı sularıyla
bir çiçeği yıkarken
ay karışır alnıma
bir şiirdir herşey"
Şapka çıkarılacak yaratıcı imgeler. Hani öyle okunup geçilecek gibi değil, birşey yazmasam eksikliğim olacaktı. Okurken nedense bana Mikail Aslan'ın baş yapıtı şiye şarkısını anımsattı. Dinlenir ola. Şapkam ellerimde. Tebrikler