Rüzgarın elleriİçini çeken bulut kalınlığında güneş Her gece donunan gök uğultusu ay çalgılı odam.. Gel benim hüznümün titreği En güzel bahçem ... Boğazımda uçurumun göçebe dudakları Gece ve mevsimin rüzgarlı öpüşü Nazarında mürekkebin derinleşen arafı Uzanan ellerime özlem yokuşu.. Gövdemden akan su Gizlice açan her kelimenin gül dili Kırmızı vaktin düş uykusunda k/an Kimdir kapıyı ansızın çalan Ey benim çocuk tirilliğinde Eylül yapraklı masalım Pencere önü yıldızların taze pırıltısı Sırrımın en gizli ağrısına ter damlası Bir şiirin içinden geçerken toprağa Yarılan ırmak gibiyim Yüzümde kır çiçeği türküler Dalgın bir şehir Kendine yolcu edilen çocuk kanatlarına Ne zaman bir köy kursam Birikiyor oyuncaklar Saçları uzuyor telaşın Sırtımda dünyanın heybesi Yarım nefesle uykusunu çektiğinde Kuş sesleri uzanıyor kulağıma Bağrımda yağmur ıslağı gecenin Azgın su gölgesiyle sevişiyorum Bakışımın kuytusunda yüzümün yarısı Gözlerimde hüznün saklı hatları Dilsiz kaya Karanlık öyle bir sarmaşık ki Şiirlerle dilimin ucuna dağılıyor ağaçlar Odamın kundaklı yarasında Sis ışıkları ve Kıymeti kıyametin ötesi Sabrın biçtiği uçsuz bucaksız sessizlik Tenhasında çıplak dağ dizesi Dizlerime çökmüş en öpülesi susma Zakkumlu bir bağ ile taşıyorum şehri Arkamda rüzgarın elleri Parmaklarımda kırılan gemiler Esmer bir tende gün gerisini bilmiyorum ... |
selam ile