Hançer Yara ve Gül
Kuytuların kursağına iliştirilen
Eksik bir tan üzeriydi karlı dağlara çocuk gülüşüm Ah o ateşi ayartan ayazların kuması Ah o isyanımın mührü Sevincimin kefareti hüznüm Sığınmalarımın münzevi karası Savunmasızlığımı işgal eden gözlere Nice yalanlar kanattım II Ey ebabil dudağından yere düşmemiş Satırlarda buharlaşan hicretimin güncesi! Ayıracında yarım kalmış öyküm Sunağında gelgitlerin çağıltısı ömrüm Kurgusunu emanet ettiğim Talan bir gülücüğe taşıdığım düşlerimin ölü hâli Yolunu "kekeleyen adımlarıma" Çekingen sesler kanattım Kırık bir aynanın hiçliği doğuran yüzüne Nice masallar kanattım Yüzüm kaf’tan öte karanlık dağların en zifir cilasıydı En çok turuncuya vuruldum desem .. Kimse inanmazdı III Harap arzuların enkaz yığını altında Irgalanır sevdanın göğüs kafesi Kopar küllerin heyelanı Kahkahası ferik bir hüzün yağdırır Deliren sözcüklerimin deltasına Nice volkanlar kanattım ... Gökte asılıdır duâlarım Lâkin intizarına vurgundur yaralarım Bana meczup/çılgın bir derviş deseler Kimse inanmazdı IV Ey alnımın kurumayan teri! Aydınlığıma hükmeden gecenin şafağına kur yapan sancım İsimsiz ağrılarımdan sök beni İzbe karanlıklara Nice mumlar kanattım V Ey Seba’nın ateş melikesi! Güneşten sıyrılan celb-i suretinle gel Adın kadar yak beni ... _arşiv |
Soyu kesilesi Firavnın hilesi boşa düştü...
İlk imtihanıydı Musa (as) nın...
Sonra ateş yol oldu Musaya...
Sonra yol oldu Mustafa'ya (sav)...
Ateşi tanıyanlara selâm olsun.
Ateş! Diyenlere sözüm meram olsun...
Yahyi Kemal der:
Eski cedlerle beraber...
Şehid olmuş O yiğitlerle beraber....
Cennetasa bir baharla beraber...
B/ekle bizi!
Fuzuli Rahmetli tanır ateşi, söyler ateşi...
Tanırız, biliriz...
Gün geçer...
Ay yıl geçer...
Ateş biter, ateşle hesabını yapanlar için...
Çok saygımla Üstadım.
Çok saygımla.