Yosun kokusugece kavuğu hüznün dalgın resimlerinde sığ gövdeli yapraklar ç/alınmış onca günün azığı gözlerim/ gözlerimden sarkar uykusu kuruyan yolun ırmak gülü.. suyun gazelden kılıcı ölüm ve hayal arası vaktin harf ucu.. biraz da yorgun sandıkların girdabında ilham boşluğu karanlığın ve aşkın astarlı kızılında yağmur deltalı odam içimin camıyla dağılan zamanın demir kelebeği kendi külünde ve rüzgarında derin bir tad kramp içinde dansın aynaları bana dargın menzille sızlıyor ağrılarım unutkan dudaklarımın sağır atları okşarken saçlarımı sessizliğin uzayan ıslağından birgün gideceğimi bilmezdim apansız kentin ışıklı çölünde düşler Issız birer ağaç.. kamçılı karanlığın ay sakalı alnım perçemli masallar ve sis kanatları altında vurgunum hüzünden suretlerin ırak ağına tenime esmer sevdayla taşıdığım gemiler nerdeler uykum ağır uykum yosun kokusu .... |
Dalgınlık öncelikli geçişler.
Hissettiriyor.
Allah'ım bu ne ayrıcalık?
Bir hayal gibi, hayal ülkeden geçerek.
Somut mu, hayır.
Oluk mu, hayır.
Çokluk mu, teklik mi?
Ben yandım, öylesi.
Kül oldum, böylesi.
Bilmece değil.
Değilim.
Bulmaca.
Bulmamaca.
Çok saygımla Şairim.