Karaltıne istediğinizi biliyorum sizin ama hiç beklemeyin vermeyeceğim gözlerimin önüne dek çekseniz de kara örtünüzü karanlık yıldızlar koysanız da eklenmeyeceğim, bölünen solucanınıza çekin çekin korkmayın bütün şarkıları resimleri sadece karanlığın sesi duyulsun kurbağalar vıraklasın göllerden denizler geri çekilsin fırlatıp kaçın küreklerinizi yüzünüzün tersini de düzünü de iyi biliyorum kaç el harmanladığınızı yaban otaklarında insanlıktan emekliliğinizi elinize pasaport verildiğini düzgün yurttaşlıktan çok kızgınım çok adımınızdan fazla yol gittiniz bir arpa boyu söyleyin, nedir kalan arkanızda bu kocaman döküntü kentlerde bir yığın onur kırıklığı sesinizin içinde ses yoksunusunuz tavşan kaçmadı, tazı yakalandı sesler öldürülemedi yine de hâdi karartın ekranları karartın karartın sadece karaltınızı görürsünüz.. 28. 03. 2014 / Nazik Gülenay |