senden sonra
kaç vakit geçti sahi
ülkelerin kıyametine az kaldı senden sonra açık yaraya kibrit cakişlarimiz guneşin eliyle bir karbon kağıdı şaşkınlığı sanki bahceden kopardığım son cicekte kurudu elim etegim cekildi dalıp giden usengecliklerime yagmurun yağdığını gördüğünde ölüme beş, kala toprak kokusu etraf bahceden kopan son cicek senden sonra son cicek dediysem de düş izi adının yanaginda kaç mevsim gecti ki gecislerinin tekrarina mevsimlik işçi zamandi bir orman yüz buldu mavi demli ruhumun golgesine uzak oturan kışlar, kalıcı misafir saydi yaz gidişlerinin ardina bir tavsan hizlica kaçıştı canı sıkılan bakislarimdan beni de gömseler diyorum bazen senin ayak sürmelerine nerdesin yolcu koyduğun diyarlarda azik saydim senden sonra bakar mıydın eski kilimlerinde serçe kanatlarina uçacak bir yolun mahşerine ben düşseydim bilsem o zeytin diyarlarinin gozlerine irgat oldugu günler ne alemde kaydi silinen asklardan ne umar ki sevdalar mumessili belki bi kalıntı eski fotograflarda ya da bir gramafonda çalınan göç mırıldanislari yanina bir posta olsam bu diyarlarin göçü tamamlandığında bir aksamin sonunda kalan dudaklar da sarkiyla araya neyin girdiğini bilmeyen yillardan geçiyorum az ötede hayat ve kiyisindan zaman eriterek bakiyorum yorgunum arada uğradığım sahafcinin dunyalar bağışlamasıni beklemiyorum dokunsalar damlayan bir pencere kenari içim uzaktan bakışlarını gezdiren azrail golgesi sanki kuşlar var mavi göğün orada olduğunu söyleyenler kalbine mıh gibi saplananlar cennete duranlar ciceklere diş geçiren konak bakisli yarenler hepsi tanır beni Oysa diyorum düşümden sen geçerken bir tren istasyonunun gecesinin yaşlısında ne cok üzgünüm artik ne cok kederli ne cok umutlu herkeste olmayan bi teslimiyet ve kovuguna cekilmis isyanın buhari ruhum Susuzca bir tuzlu nefes icim artık su kenari arar oldum Icmeksizin bir doygunluk avuçlarım ıcine göz bıraktığım uzunca günler can avuntusu dilini öğrettiğim alfabeler diyari ruhum okundukca okunan dilsizligimle meşgulüm bir sen anlarsin sırdan öte bir de benden once baktığım kendim... |